Asbest oranı yüksek gemilerin söküm için limana gelmeleriyle başlayan çevrecilerin eylemlerinin konu olduğu yer Aliağa.
Dünyada gemi sökümü işlerin merkezi olarak Türkiye’de bilinen yer Aliağa.
Bugünlerde burada normalde olması gerekenden daha fazla çevresel risk olduğuna dair ciddi ihbarlar, fotoğraflar ve bilgiler geliyor.
Aliağa’da ruhsatlı olarak, vergisini ödeyen, kurallara uygun olarak, çevre faktörüne dikkat ederek gemi sökümü işlerini yapan 45 adet firmayı ayrı tutuyorum.
Aliağa’ya, İzmir’e, Türkiye’ye ticari anlamda katkı koydukları işleri bu.
Ama bir de ruhsatlı işletmelerin şikâyetçi olduğu bir durum var.
Ruhsatsız, kaçak, kural tanımayan, kira dahi ödemeyen, çevreyi katleden gemi söküm işletmeleri var. Tam 22 adet.
İşin içinde para olunca, parayı daha çok nasıl kazanırız olunca insanlar maalesef önlerine konan bütün yasaları yok sayıyor, dünyayı yok sayıyor, yaşam hakkını yok sayıyor.
Bölgede 45 adet ruhsatlı çevre sağlığına uygun gemi söküm işlemi yapan tesis varken, 22 de ruhsatsız, kira dahi vermeden çalışan kaçak tesis var. Ruhsatlı tesisler yere beton dökerek çalışırken, ruhsatsız tesisler toprağın üzerinde gemi söküm işlemi yaparak çevre katliamına neden oluyor. Vergileri yok, kaça iş yapıyorlar.
Yetkili kurumlara yapılan şikayetlere rağmen, bu adamları burada kim tutuyor, nasıl tutuyor? Bu adaletsizlik neden çözülmüyor?
İnsan sağlığını başlı başına tehlikeye atan kaçak gemi söküm işletmelerinin bulundukları yerlerde çevreye saçtıkları zehirler ise, sadece insanları değil Aliağa’da yaşamaya çalışan bütün canlıların yaşam haklarını tehlikeye atıyor.
Birilerinin bu duruma çözüm bulması gerekiyor!
Birilerinin, ruhsatsız, kaçak çalışan ve zehir saçan bu işletmelerin kapılarına kadar gitmesi gerekiyor.
Birilerinin, kapısı belli, bacası belli olmayan, adı toprak üstünde işletme, sanı kâğıtlarda bile olmayan bu kanun dışı işletmeye ve işlemlere dur demesi gerekiyor.
Bunu Çevre, İklim ve Şehircilik Müdürlüğü ekipleri mi yapar bilemem?
Bunu Aliağa Belediyesi’nin başkanı ve ona bağlı işlerini denetleme ve ruhsat işlemlerini yapan birimleri mi yapar bilemem?
Net bildiğimiz, insanlık adına, Aliağa adına, İzmir adına, Türkiye adına, dünyada yaşayan bütün canlıların en doğal hakkı olan yaşama hakkına sahip çıkma adına birilerinin yapması gerekiyor.
Kapıları çalmaları, gemi söküm alanına girmeleri, ruhsatsız halini görmeleri, zehir saçan durumlarını tespit etmeleri ve yasalar gereği ne yapılması gerekiyorsa onu yapmaları gerekiyor.
Yoksa her ölen canlının, yaşam hakkı riske atılan her canlının bedelini öderiz.
Bütün canlılar adına yer bildiriminde bulunduk.
Durum bildiriminde bulunduk.
Yasa bildiriminde bulunduk.
Kimin ne yapabileceğini de yazdık.
Kamuoyu adına ne yapıldığını da, ne yapılmadığını da takip edeceğimize emin olun!