Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye geçtiğimiz yıl yaklaşık 650 bin civarında yabancı hastaya sunduğu tedavi hizmetleriyle 1 milyar doları aşan gelir elde etti. 2023’te 1,5 milyon hasta ve 10 milyar dolar gelir hedefleyen sağlık turizminde saç ekimine yönelik talepler de giderek artıyor. Gelişmiş tedavi uygulamalarının yanı sıra, gücünü Ar-Ge ve inovasyondan alan yerli üretim dermokozmetiklerin saç ekimi sonrasındaki tedavi süreci için büyük öneme sahip olduğuna dikkat çeken The Mossi London markasının Kurucu Üyesi ve CEO’su Fatih Bayram Karabulut, "Her sene %10 büyüme kaydeden kozmetik sektörü, artan Ar-Ge ve tesis yatırımlarıyla başarı ivmesini hızlandırdı. 5 milyar dolara koşan sektör, sağlık turizmindeki büyümeyi de tetikliyor. Yerli üretim kozmetik ürünler sağlık turizmine her yıl yüz milyonlarca dolar katkı sağlıyor” dedi.
Operasyon sonrası kullanılan dermokozmetikler başarıyı artırıyor
Saç ekimi operasyonlarının ardından kullanılan dermokozmetik ürünlerin, yapılan işlemlerin başarısında önemli bir role sahip olduğunu söyleyen Fatih Bayram Karabulut, “Tedavinin bu aşamasında doğru ürün seçimi büyük bir önem arz ediyor. İleri teknolojiler kullanılarak geliştirilen ürünler, ekilen saçların çok daha yüksek oranda ve sağlıklı çıkmasını sağlarken, işlem görmeyen zayıf saçları da güçlendiriyor. Türkiye, alanında uzman hekimleri, coğrafi konumu ve fiyat avantajının yanı sıra, yerli üretim dermokozmetik ürünleriyle de saç ekimi tedavisinde en çok tercih edilen ülkelerden biri haline dönüştü. Kaliteli yerli üretim dermokozmetik ürünler sayesinde hasta memnuniyeti artarken, referans hasta sayıları da katlanarak büyüyor” diye belirtti.
Garanti kapsamında kaliteli ürün kullanımı şartı
Bazı sağlık merkezleri tarafından garantili sonuç için operasyon sonrası gerekli görülen dermokozmetik ürünlerin kullanımının şart koşulduğunu belirten The Mossi London CEO’su Fatih Bayram Karabulut, “Saç ekimi işleminin ardından 6 ay süren önemli bir tedavi süreci başlar. Bu süreçte ileri düzeyde Ar-Ge, hijyenik üretim ve yüksek teknolojiler kullanılarak geliştirilen, ağır kimyasallar barındırmayan, tuzsuz, parabensiz ve çok özel içeriklere sahip ürünler kullandırılması gerekiyor. Hijyenik koşullarda üretilmeyen, taklit, merdiven altı ve kalitesiz ürün kullanımı telafisi olmayan hasarlar yaratabiliyor. Özellikle taklit ve merdiven altı üretim yapan markalar ciddi tehlike yaratıyor. Bu tür ürünler bazı merkezler tarafından daha ucuz olduğu için tercih edilebiliyor. Ancak hem operasyonu hem de hasta sağlığını riske atan bu tercihlerin sektöre orta ve uzun vadede büyük zararlar vereceğini düşünüyorum” ifadelerinde bulundu.
Dünyada marka bilinirliğini artırdı
The Mossi London olarak saç ekimi sonrası bakım ve tedavi ürünleri geliştiren dünyada ilk marka olduklarını kaydeden Fatih Bayram Karabulut, “Yıllardır sürdürdüğümüz faaliyetler kapsamında saç ekimi sonrası tamamlayıcı ve tedavi destekleyici ürünlerin yanı sıra saç dökülme karşıtı ve çeşitli cilt problemlerine karşı özel geliştirdiğimiz yeni nesil dermokozmetik ürünlerle de global marka olma yolunda büyük mesafeler kat ettik. Hissedarları %100 Türk olan markamızın üretimi Türkiye’de yapılmakla birlikte Türkiye’de 2, İngiltere ve Amerika’da birer Ar-Ge merkezimiz bulunuyor. Bu Ar-Ge merkezlerinin başarılı çalışmaları sonucu geliştirdiğimiz yüksek kaliteli ürünlerle dünyadaki bilinirliğimizi oldukça iyi seviyelere taşıdık. Tüm coğrafyalardan markamıza olan taleplerin hızlıca arttığını görmek bizleri oldukça mutlu ediyor” dedi.