Memorial Dicle Hastanesi Göz Hastalıkları Bölümü’nden Op. Dr. Mehmet Demir, vitamin ve minerallerin, göz sağlığı üzerindeki etkileri hakkında bilgi verdi. A vitamininin başlıca görevlerinden birinin, görme ile ilgili olduğunu ifade eden Op. Dr. Demir, “A vitamini, gözün arka tabakası olan retinada bulunan ve “rodopsin” adlı ışığı tanıyan proteinlere bağlanarak, gece görüşü sağlar. A vitamini ya da retinol eksikliğinde, gece körlüğü adı verilen gece görememe sorunu oluşur. Eğer vücuda yeterli miktarda A vitamini alınmazsa; gece körlüğü, gözyaşının azalması ve kuru göz ile göz kornea tabakasında yara sorunları ortaya çıkabilir. A vitamini; karaciğer, yumurta, süt gibi hayvansal gıdalarda ve portakal, havuç, patates, ıspanak, karalahana, mango, kavun, gibi yeşil ve sarı renkli sebzeler ile meyvelerde bulunur. Yumurta ve süt ürünleri yemeyen kişilerde A vitamini eksikliği görülebilir. Vücudun dolaşım sisteminde bulunan “alfa tokoferol” vücut için zararlı olan zehirli maddelerin atılımına yardımcı olur.
E vitamini de alfa tokoferol tipi bir antioksidandır. Yani vücutta çeşitli nedenlerle oluşan zararlı oksijen ürünlerini yok eder. Vücut için gerekli olan E vitamini, göz dibindeki retina adı verilen damarlı bölgenin dejenerasyonunda da faydalı olabilir. Zeytinyağı, ayçiçeği yağı, ayçiçeği, ceviz, badem, tereyağı, kırmızı et, ıspanak, brokoli gibi yeşil yapraklı sebzeler, kivi, mango ve muz E vitamini yönünden zengin besinlerdir. Magnezyumun, kan şekerini düzenleyici özelliği vardır. Magnezyum eksikliği olan şeker hastalarında retina bölgesinde önemli sorunlar oluşabilir. Magnezyum içeren besinler; ıspanak ve yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller, kuruyemişler, tam tahıl, su, yer fıstığı, kepekli ekmek, peynir, tavuk, biftek, patates, portakal, domates, soğan, incir, üzüm, hurma, çavdar, yoğurt, patates, havuç, kereviz, marul ve pırasadır” dedi.
Katarakt oluşumunun önlenmesi için B2 vitamini
B2 vitamininin, gözde katarakt oluşmasını engellediğini, göz yorgunluğunu hafiflettiğini ve migren ataklarını azalttığını kaydeden Op. Dr. Demir, “B2 vitamini özellikle et, karaciğer, tavuk, yağsız süt, yoğurt, yumurta sarısı, peynir, papatya, ısırgan otu, adaçayı, brokoli, ıspanak, yeşil yapraklı sebzeler, balık, baklagiller ve tahıllarda bulunur. Şeker hastalığı, gözün sinir ve damarlarda harabiyete yol açabilir. Bunun önlenmesi için yeterli miktarda C vitamini alınmasına önem verilmelidir. C vitamini, hücrelerdeki sorbitol denen şekeri artırarak, yüksek kan şekerinin yan etkisini önleyici etkiye sahiptir. Görme yeteneğinin geliştirilmesi ve daha net görüş yakalanması açısından son derece önemli olan çinko, göz yaralarını önlemek için de gereklidir. Arpa, peynir, sığır eti, kepekli ekmek, tavuk, yumurta sarısı, süt ve süt ürünleri, balık, patates, ceviz, badem, tam tahıl, kuru fasulye, lahana, ay çekirdeği, karaciğer, kuzu eti ve tahıllarda çinko bulunmaktadır. Kırmızı et ve tavuk eti gibi hayvansal gıdalarda bulunan çinko daha kolay emilir.
Üzüm çekirdeğinin içeriğinde, çok kuvvetli bir antioksidan olan proantosiyanidin vardır. Bazen makula dejenerasyonu yani halk arasında bilinen adıyla sarı nokta hastalığı ve şeker hastalığının, sinir ve göz hasarından korunmak için alınır. Kapsül veya tablet şeklinde bulunur. Bununla birlikte bilimsel çalışmalarda üzüm çekirdeğinin antioksidan etkisi olduğu saptanmıştır. Üzüm çekirdeği LDL kolesterol denen kötü kolesterolün oksidasyonunu önleyici özelliğe de sahiptir. Ispanak ve kabakta bulunan lutein, zeaxantin ve mesozeaxanthin göz dibindeki makula bölgesinde bulunan bir renk maddesi oluştururlar. Luteinin göz sağlığı üzerinde etkisi araştırılmış ve sonuçta antioksidan etkili olduğu ve ışığın zararlı etkisini önlediği ortaya konulmuştur. Sarı nokta hastalığı bulunan kişilerde lutein ve zeaxantin düzeyi düşük bulunmuştur. Lutein’i gıdalarla fazla alanlarda, yaşa bağlı sarı nokta hastalığı veya katarakt daha az görülür. Lutein’in gıdalarla alınması, kapsül şeklinde alınmasından daha yararlıdır” diye konuştu.
“Omega 3 sarı nokta hastalığını önleyici etkiye sahiptir”
Omega 3 yağ asitlerinin, gözde ileri yaşa bağlı olarak ortaya çıkan sarı nokta hastalığının önlenmesi açısından çok önemli olduğuna değinen Op. Dr. Demir, şunları söyledi:
“Soğuk suda yetişen ve derin su balığı olarak bilinen somon, omega 2 ve omega 3 yağ asitleri bakımından oldukça zengindir. Bunun yanında yine omega 3 içeriği yüksek olan; sardalye, ringa, deniz levreği ve hamsi gibi balıklar da haftada iki kez tüketilmelidir. Bu balıklarda aynı zamanda D vitamini, B vitaminleri, selenyum, porasyum ve protein bulunmaktadır. Konserve ton balıkları ise haftada bir defadan fazla tüketilmemelidir. Bal kabağı, içinde bulunan karoten, yüksek lif, C ve E vitamini, potasyum, magnezyum ve pantotenik asit vitamini yönünden çok faydalı bir meyvedir. Kalorisi de düşüktür. Karotenoid miktarı en yüksek olan besinlerden biridir. Bal kabağının çekirdeği veya kabak çekirdeği de sağlığa faydalıdır. Kabak çekirdeğinde E vitamini, potasyum, magnezyum, çinko, omega-3 ve omega-6 yağ asitleri vardır. Katarakt ve sarı nokta hastalığına karşı koruyucu özelliği bulunmaktadır.”