Herkesin bir derdi var dünyada. Beklenti yüksek.
Sızlanmayan yok gibi.
Yeni yıldan ne dilersiniz diye soruyorlar. Herkes nasıl mütevazi, nasıl kibar. Allah sağlık versin yeter. Mutluluk, huzur olsun o kadar.
Bir de ülkesi için iyi şeyler dileyenler var. Ülkemiz için hayırlı olsun herşey. Sağlık, mutluluk, huzur ve ülkenin iyiliği. Temelde dilekler böyle.
Topluluk arasında, kameralara oynarken, sosyal medyada elbette bunlar.
Oysa ki pastasını üflerken neler dilemiyor ki.
O 25 karatlık tektaş benim olsun, bu sene yaz tatilinde Honolulu'da o beş yıldızlı otele gidelim, şirketimin borsa değeri çok artsın, o sekiz odalı ev benim olsun, arabamın bir üst modeli çıkmış, onu alayım.
Yani mutluluk, huzur bir de yanına ilave siparişler bunlar.
Herkesin derdi bir başka.
Birisi çıkmış sızlanıyor, İbiza'ya aktarmalı uçuş olmasın direkt uçuş olsun diyor. İn bin yoruluyormuş. Ortalık yanmış tutuşmuş, ama tasası aktarmalı İbiza uçuşu.
Herkes haklı tabii.
Kiminin aktarmalı seyahati zor, kiminde otobüse binecek para yok, ailesini görmeye memlekete gidemiyor.
Birinin cebinde kredi kartı limitsiz, beğendiği botun beş rengini birden alıyor, diğerinin ayakkabısı su geçiriyor.
Kiminin kürkü hakiki tavşan, kimi evinde baktığı tavşanı hasta diye ağlıyor.
Falancanın davetine gidemedi diye kahroluyor birisi. Öteki iş görüşmesine gidemedi diye.
Dertlere bakarsan eşit bile değil. Biri komik diğeri fena halde gerçek. Hayatın kendisi.
Elbette herkes eşit şartlarda yaşamayacak. Elbette hayat o kadar adil değil.
Herkes mutsuz olsun diye bir derdi yok kimsenin.
Derdimiz, dert bile olamayacak sorunları içinizde yaşamanız. İçinizde yaşayın, üzülün, kahrolun bitsin. Siz daha parlak bir pırlantaya, daha büyük bir malikaneye sahip olamadınız diye sinir krizi geçirin, üzülün, uykusuz kalın elbette. Ama bunu içinizde yaşayın.
Ayıp oluyor çünkü. Çok dertli insanlara çok ayıp oluyor.
Hastasından iyi haber bekleyene ayıp oluyor sizin komik sızlanmanız.
Yiyecek bir lokması olmayana küfür gibi geliyor.
Bayramda çocuğuna ayakkabı alamayan babaya ağır geliyor kararsızlıktan aynı çizmenin beş rengini alıp bunu herkesle paylaşmanız.
İçinizde yaşayın dertlerinizi bir zahmet.
Biz bilmeyelim.