Sahte deterjanlara dikkat!

Son zamanlarda çok yüksek miktarlarda sahte deterjan ele geçirilirken uzmanlar, hem sahte ve gerçek deterjan arasındaki farkları anlattı hem de ciltte oluşturduğu olumsuz etkilere dikkat çekti.

Son günlerde emniyet güçleri tarafından düzenlenen operasyonlarda satılmak üzere hazırlanan yüksek miktarlarda sahte deterjan ele geçirilirken uzmanlar, sahte ve gerçek deterjanın nasıl ayırt edilebileceğine yönelik vatandaşlara uyarılarda bulundu.

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail İnci, vatandaşların deterjan alırken dikkat etmesi gereken, eğer almadan bakılmadıysa alındıktan sonra üründe incelenebilecek hususları sıraladı.

Sahte deterjan ve gerçek deterjanı ayırt etme konusunda bilgiler veren İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail İnci, “Son günlerde devletimiz çok büyük miktarlarda sahte deterjan yakalıyor ve bu konuda büyük bir mücadele veriliyor. Bizlerin de tüketici olarak sahte deterjanları gerçek deterjanlardan ayırt etmemiz mümkün. Yönetmeliğe uygun olarak çıkartılan deterjanlar gerek çamaşır gerek bulaşık deterjanları güvenilir ve sağlık açısından büyük bir risk teşkil etmiyor fakat problem; bu yönetmeliğin dışında kaçak yollarla üretilen, piyasaya arz edilen ne yazık ki bazı vatandaşlarımızın da farkında olmadan kullandığı deterjanlar. Fiyat eğer piyasa fiyatının çok altındaysa bu bizim için ilk ipucu olmalı, büyük ihtimalle bu deterjan sahtedir. 2’nci olarak deterjanı almadan, açmadan ambalajına bakmalıyız. Sahte deterjanların ambalajlarının baskı kalitesinin gerçek deterjanlara göre daha düşük kalitede olduğunu görebiliyoruz. Seri numarasına bakıyoruz eğer seri numarası etrafındaki diğer paketlerle aynıysa teknik olarak bu mümkün değil, büyük ihtimalle bu deterjanın sahte olduğunu söyleyebiliriz. Deterjanın fiyatından, ambalajından anlayamadık aldık, eve geldik, üçüncü olarak neye bakacağız; paketi açtığımızda deterjanın görüntüsünü inceleyeceğiz. Sahte deterjanların genellikle çok ince taneli adeta pudra tanesi büyüklüğünde olduğunu görüyoruz bu da bizim için şüphe uyandırıcı bir unsur olmalı. 4’üncü olarak en basit, uygulanabilir testimiz koku testi, gerçek deterjanların genellikle kokusunu biliyoruz. Zamanla değişmez bu koku, sahte deterjanların ise zamanla değişen bir kokusu vardır. Bunu derhal imha etmeli veya yetkili makamlara şikayette bulunmalı, asla kullanmamalıyız” şeklinde konuştu.

Son zamanlarda özellikle internet üzerinden alınan ürünlerle ilgili şikayetler olduğunu aktaran Prof. Dr. İsmail İnci, “Gerçek deterjanlar az miktarlarda kullanılsa da oldukça etkili temizleyicilerdir. Sahte deterjanlar ise suyla karıştıklarında gerçek deterjanlar gibi çözünmezler. Hepimiz kıyafetleri giyiyoruz, bulaşık deterjanlarıyla yıkanmış tencereleri, kapları kullanıyoruz dolayısıyla eğer herhangi bir nedenle fark etmeden sahte deterjanla yıkanmış bir çamaşır giydiğimizde bunlar cildimizde tahriş oluşturacaklardır, alerjen etki göstereceklerdir. Hatta bazı bilimsel çalışmalar bunların terleme ile kanımıza karıştığını, organizmamıza girdiğini göstermektedir. Tüketicilerimize mutlaka, bilinen, yönetmeliğe uygun markaların deterjanlarının kullanılmasını tavsiye ediyoruz. Kaçak, çok ucuz fiyatlı, korsan üretilmiş deterjanlardan uzak olmalarını tavsiye ediyoruz. Son günlerdeki sahte deterjan şikayetlerinin büyük çoğunluğunun internet ortamından alınmış ürünlerle ilgili olduğunu görüyoruz. Bu yüzden tüketicilerimiz internetten alırken çok daha dikkatli olmalı. Fiyat normal market fiyatının 4’te, 5’te biri ise büyük ihtimalle bu ürün şüpheli bir üründür. En çok karşılaştığımız husus; alınan sahte deterjanların içerisindeki zararlı kimyasalların insan ve çevre sağlığı açısından oluşturduğu risk. Kaçak deterjanlar yönetmeliklerin tamamen dışında üretildiği için içinde ne olduğunu da tahmin edemiyoruz” dedi.Sahte deterjanların cilt üzerinde olumsuz etkiler oluşturduğuna dikkat çeken ve vatandaşları uyaran Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi Dermatoloji Bölümü Eğitim ve İdari Sorumlusu Doç. Dr. İlteriş Oğuz Topal, “Bakanlık onayı olmayan, toksik ve kimyasal madde içeren temizlik ürünleri özellikle lezyonlara neden olabiliyor. Ellerde maruziyet sonrası kuruluk, kızarıklık, çatlaklar ve ilerleyen dönemlerde de ülserler kabuklanmalar ve bir takım kanamalı yaralar oluşabilmekte. Biz bunları özellikle ev hanımlarında gözlemleyebiliyoruz. Asıl yapılması gereken bu kimyasal ajanla maruziyetin engellenmesi. Özellikle ev hanımlarına lateks içermeyen eldiven kullanmalarını öneriyoruz. Sık sık ellerini nemlendirmelerini tavsiye ediyoruz. Bazen hastalarda çok şiddetli egzamalar görebiliyoruz bu durumda da bizim kullandığımız bir takım medikal ilaçlar var, onlara başvurabiliyoruz. Özellikle alkali maddelere maruziyet sonrasında ciltte yanıklar oluşabiliyor. Bir an önce bu maddeyi uzaklaştırmak için temas eden bölgenin yıkanması gerekiyor. Çatlaklar, kuruluk hastalarda şiddetli kaşıntı, bazen yanma veya ağrı da ortaya çıkabiliyor. Kullanılan deterjanların mutlaka onaylı olmaları gerekiyor. Cilt PH’ı asidik, kullanılan deterjanlar alkali olduğu için ciltte kızarıklık, yanma oluşabiliyor. Tercih edilecek ürünün mutlaka PH değerinin cilt PH değerine yakın olması, ortalama 8,5 civarında olması gerekiyor. Uygunsuz bir şekilde bu bitkilerin kullanılması da ciltte birtakım yanıklara neden olabilir. Bunların belli bir konsantrasyonda kullanılması ve standardize edilmesi gerekir. Cilt görünen bir organımız sonuçta burada hastaların bilinçli olmaları gerekiyor. Mutlaka dermatoloji uzmanları tarafından tedavi edilmeleri gerekiyor, hastalarımızın herkese güvenmemeleri gerekiyor” diye konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam Haberleri