SALGIN BİR! SAVAŞ İKİ!

Ali EYCE

Dünya ekonomisi ne âlemde, Türkiye ekonomisi ne âlemde artık anlamak mümkün değil.

Salgın dönemi sürecinde ekonomi alt üst olmuşken, fiyatlara zam üstüne zamlar gelirken al bir de savaş hali çıktı.

Savaşan Rusya ve Ukrayna ama savaşın sonuçlarına katlanan bütün dünya oldu.

Her şeyin fiyatı artarken, ne yapacağını şaşıran üreticiler ve tüketicilerin hallerini ise anlamamak için duygusuz, düşüncesi ve fikirsiz olmak gerekiyor.

Peki, bu durumda ne yapmak gerekiyor.

En basitinden şunu yapmak zorundayız, eski rahat alışkanlarımızdan bir an önce vazgeçmeliyiz.

Yani kendimize karşı fedakârlık yapmalıyız.

Eskisi gibi gezmemeli, eskisi gibi yememeli, eskisi gibi içmemeli, eskisi gibi yatırım yapıp, sonucunda büyük kazançlar elde edeceğimizi düşünmemeliyiz.

Çünkü eskisi gibi bir dünya da, Türkiye’de yaşamıyoruz.

Olayın psikolojik etkisi olduğu kadar fizyolojik etkilerine de düşünerek, var olan şartlara uygun şekilde yaşamalıyız.

Hani derler ya, ‘Beterin beteri vardır’ diye.

Şu günlerde aç kalmadığımıza, açıkta kalmadığımıza velhasıl ölmediğimize şükreder durumlardayız.

Eski dünyaya, yaşanabilir, eğlenebilir, gezebilir, yiyebilir, içebilir rahat dünyaya ne zaman kavuşuruz bilemiyoruz.

Önümüz maalesef bütün dünya için çok ama çok karanlık.

Dünyanın savaş olmayan tarafı nasıl yükselen ekonomik değerler içinde nasıl yaşanabileceğini hesabını yaparken, dünyanın savaş içinde olan tarafı ateşlerin içinde nasıl hayatta kayabileceğini düşünür oldu.

Derken bir de tehdidin en büyüğü geldi: Nükleer Savaş!

Söylemesi kolay, sonuçları çok ağır bir tehdit.

Coğrafyası, ırkı, dili, dini fark etmeksizin bütün dünyayı yok edecek bir tehdit.

Ateş var diye Ukrayna’dan kaçabilirsin, ateş var diye Amerika’dan, İngiltere’den, Rusya’dan, Türkiye’den kaçabilirsin ama düşünün savaş var diye, ateş var diye Dünya’dan kaçma ihtimalimiz yok.

Çünkü başka dünya yok!

O yüzden bütün insanlığa ve bütün ülkelerin liderlerine, dünyanın lider koltuğunda oturan bütün başkanlarına düşen görev, basit düşünmemek, coğrafi düşünmemek, evrensel ve küresel düşünerek dünyayı çıkmaz bir yola girmesine engel olmak.

Toplu halde kınayarak, toplu halde yaptırım kararları alarak, toplu halde savaşa hayır diyerek değil, toplu halde savaşın durması, dünya ekonomisinin normallere dönmesi için mücadele etmeleri gerekiyor.

Zaman, ‘Ben iyilim’, ‘Bizim İyiyiz’, ‘Bana bir şey olmaz’, ‘Bize bir şey olmaz’ deme zamanı değil.

Komşunun evi yanıyorsa, kendi evinizde ne kadar rahat oturabilirsiniz.

Savaşa her zaman hayır!

Barış ise hemen şimdi!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.