Kaşkaloğlu Göz Hastanesi Hekimlerinden Prof. Dr. Tansu Erakgün, özellikle 55 yaş sonrası ve cinsiyet farkı gözetmeksizin görülen sarı noktanın, ağrısız geliştiği için sinsi bir hastalık olduğuna dikkat çekti. 50 yaşını aşmış veya sarı nokta rahatsızlığı olup, görmesinde bir olumsuzluk hissedenlerin mutlaka bir uzman hekim kontrolünden geçmesi gerektiğini hatırlatan Prof. Dr. Tansu Erakgün, “Sarı nokta hastalığı, retina tabakasında bulunan görme merkezinde yaşa bağlı olarak istenmeyen birikintilerle ortaya çıkar. Hastalığın kuru ve yaş olmak üzere iki tipi bulunur. Kuru tip daha sık görülmekle birlikte asıl görme kaybı, yaş tipte olur. Yaş tip ise kuru tipin zamanla ilerlemesinden veya kalıtsal özellikler nedeniyle ortaya çıkar. Kuru tipin tedavisinde C vitamini, E vitamini, çinko, bakır, ve omega 3 içeren takviyeler kullanılır. Yaş tipte ise göz içi iğnelerle tedavi gerçekleştirilir” diye konuştu.
BESLENME TARZINIZI DEĞİŞTİRİN
Sarı nokta hastalığında beslenme tarzının da değişmesi gerektiğini kaydeden Erakgün, “Sarı noktayı tetikleyen, kolesterol, hipertansiyon, obezite ve diyabet gibi rahatsızlıkların da mutlaka tedavi edilmesi önemlidir. Hastalar direkt güneş ışığından sakınmalı, koyu yeşil yapraklı sebzeler ve kırmızı meyvelerle birlikte balık tüketmelidir. Sigara ve alkolden de uzak durulmalıdır” ifadesini kullandı.
Bundan 10 - 15 yıl öncesine kadar yaş tipteki sarı nokta hastalığının bir tedavisi bulunmadığını, günümüzde ise göz içi iğnelerle hastalığın ilerleyişinin % 60 – 70 oranında durdurulabildiğini belirten Erakgün, ileri vakalarda ise göz içine yerleştirilen teleskopik mercek ile belli bir oranda görme kazanabildiklerini de sözlerine ekledi.