Beş altı yaşlarında bir çocuk düşünün. Beyninin bir köşesine "yine başladılar" cümlesi eklenen. Ardınca "sıkıyorlar" kelimesi ile tek sıkımlık bir söz. Bu çocuk kafasında taşınan kelimeler bu çocuğun 30yaşına kadar aynı devam ediyor.
Savaştan bahsediyorum. İşgalci Ermenistan'ın toprak iddiasından, komşu devletinin toprağını çalmasından ve üstelik bunu kendininmiş gibi dünya ülkelerine göstermeye çalışmasından.
30yaşındaki bir kadının 30senedir kulağı aynı şeyleri duyuyor. İlçemizdeki bahçeli evimizde evimizin bodrum katı yoktu. Annemin "başladılar, sıkıyorlar" dediği anda hazırlanıp dayımların evine gittiğimizi çok iyi hatırlıyorum. Çünkü onların evinin bodrum katı vardı. (İngilizlerin "basament" dedikleri yer) Oraya girer, silah sesleri kesilene kadar hepimiz orada kalırdık. Dışarı çıkmazdı kimse. Orası evler ile kıyaslamada daha güvenli idi. Mermiye karşı daha daynıklı idi.
Bu şeyler benim için hatıra olmadı henüz. Çünkü doğduğum yıldan beri günümüze kadar Ermenilerin işgali durmadı, topraklarımızdan çekilmediler, Azerbaycan'ın en değerli yerlerini sivil insanlara işgenceler ederek, kundaktaki bebekleri öldürerek, hamile kadının karnını yırtarak bizden çaldılar. Ve Azerbaycan Türkleri 30senedir kendi topraklarını almak için savaşıyor. Şehit veriyor, insanımız korku içinde silah patlaması altında yaşıyor. Sınırlarda yaşayan ahali için bu şeyler tarif edilemez kadar zor.
Ama bugün biz o toprakların bir kısmını işgalci ve katliam yapmaya hazır olan ermenilerden azat ettik. 27 Eylül Azerbaycan tarihinde daha bir zafer günü olarak kutlanacak. Günlerdir Ermenistan ile savaş halindeyiz. Kendi topraklarımıza, dede baba yurtlarımıza doğru ilerleyen ordumuz var, askerimiz var. Ben her gün duyarak büyüdüğüm kelimeleri kızım duymayacak. Evlatlarımıza bu savaşı miras bırakmayacağız. Bu savaş bitecek, Azerbaycan kendi öz topraklarına kavuşacak!
29sene önce Azerbaycan'ın Ağdam ilçesinde evinden, yurdundan silahlar ve mermiler ateşi ile kovulan bir annenin söylediği:
"29 sene sonra Ağdamdaki evimin anahtarlarını çıkardım sakladığım yerden"
Şehitlerimiz var, şehidini karşılayan analar onların geldiği yeri öpecek kadar mağrur, dik! Vatana evlat yetiştiren analar Vatan yolunda şehit olan oğullarının kanını helal ediyor bu Vatana!
Bu dönemde Azerbaycan'ın yanında olan, her türlü destek sağlayan, medya olarak haberlerini yapan ve TRT'den sürekli canlı bağlantılar içerikli röportajlar hazırlayan ikinci Vatan'ım Türkiye Cumhuriyeti'ne ve her daim bu desteği dilinden düşürmeyen devlet yetkililerine teşekkürlerimi sunuyorum. Bir millet iki devlet sloganının hakkını veren bu ülke benim şu anda yaşadığım ve gurur duyduğum Vatan'ımdır.