Seferihisar’da buluşan 420 bilim insanı, tıbbi cihaz sektöründeki tekelleşmeye dikkat çekti. Bildirgeyi kamuoyuna açıklayan kongre başkanı, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi, Biyomedikal Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hakan Oflaz, “Türkiye'nin açık pazar olmaktan kurtulmasının ve tıbbi teknoloji geliştirme atağına geçmesinin tek yolu kamunun inisiyatif alması ve yerli sanayiye yapılan desteğin artmasıdır.” diye konuştu.
Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Kuzey Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Doç. Dr. Ahmet Emin Erbaycu, Yeşilyurt Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yöneticisi Prof. Dr. Enver Altaş, Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yöneticisi Prof. Dr. Gökhan Akbulut, Dokuz Eylül DEPARK A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Murat Özgören, Işık Üniversitesi Rektör Yardımcı Prof. Dr. Yorgo Istefanopulos, Dokuz Eylül Üniversite Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji A.B.D. Başkanı Prof. Dr. Hasan Havıtçıoğlu, Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil gibi sektörün önemli bilim insanlarının ağırlandığı kongreye 420 bilim insanı katıldı.Kongrede, biyomedikal, elektrik-elektronik, mekatronik, biyomekanik, doku mühendisliği, klinik mühendislik, yazılım mühendisliği, tıp teknolojileri, genetik, kimya alanındaki sektörün lider firmaları ile bir araya gelen genç araştırmacılar da kariyer imkânı yakaladı.
“Hastanelerde Biyomedikal Mühendisi istihdamı şart”
Biyomedikal Mühendisliğinin yeni fakat hızla gelişen bir meslek dalı olduğunu kaydeden Yrd.Doç.Dr. Oflaz kongrede, Kamu Hastaneler Birliği bünyesindeki tüm hastanelerde eksikliği hissedilen Biyomedikal veya Klinik Mühendislik yapılanmalarına önem verilmesinin dile getirildiğini söyledi. Yrd.Doç.Dr. Oflaz, “Hastanelerimizde biyomedikal mühendislerinin istihdamı zorunlu hale getirilmesinin önemli bir adım olduğunu fakat bu sayının artırılması gerektiğini söyledi. Bu yönde hastane başhekimliklerine bağlı bir birim veya ihtisas müdürlüğü şeklinde görev yapılandırılmasını önerebiliriz Böylece hastanelerimizde kamu kaynağıyla gerçekleştirilen satın alma ve bakım giderlerini aşağı çekilebilir.” dedi.
Tıbbi cihaz ve malzemelere ulaşmanın en temel insan hakkı olduğunu belirten Yrd.Doç.Dr. Hakan Oflaz, Türkiye'nin açık pazar olmaktan kurtulmasının yolunun tıbbi teknoloji geliştirme atağından geçtiğine vurgu yaptı. Oflaz, “Bu alanda yapılacak her hamle en az savunma sanayi kadar stratejik önemdedir. Tıbbi cihaz sektöründeki tekelleşme oranındaki büyüklük nedeniyle yerli sanayi gelişememektedir. Üretim, tüketim veya ihracat süreçlerinin tamamını kapsayan özel bir destekleme paketiyle yeni bir ekosistem oluşturulmalıdır.” şeklinde konuştu.