O kadar seçim yazdıktan sonra, biten bir seçim analizi yapmakta köşe yazarının en doğal hakkıdır sanırım.
Bırakın doğal hakkı, onu yazıp, bunu yazıp, attın, tuttun anladık, şimdi gerçekler üzerine yaz bakalım diyen okuyucuların da doğal beklentisidir.
Bir önceki yazım, Adının Üstünde Yerel Seçim yazımı okumadıysanız, önce onu okuyun sonra seçim analiz yazımı okumanızı öneriyorum.
Seçim öncesi ne dedi, seçim sonrası ne diyor gibi bir çelişki içinde kalmamak adına.
Yerel seçimlerin sonuçları öncelikle Türkiye’ye hayırlı, uğurlu, bereketli ve biz seçmenlerin bekletişinde olduğu bol hizmetler getirsin.
Seçmen olarak o parti, bu parti, o aday, bu aday tercihini yaparken hiç birimiz belediye başkanının özellikle bize maaş bağlayacağını düşünmedik. Düşünenler varsa, onlar para için oyunu satan demiyim ağır olmasın oyunu atan kişilerdir.
Tek beklentimiz, yaşadığımız şehri, ilçeyi, mahalleyi ve sokakları daha yaşanabilir hale getirmesine olan inancımızdı.
Bana göre seçim sonuçlarının iki sonucu var.
Birincisi Türkiye’de siyasi istikrar kazandı.
İkincisi Yerel Seçimleri siyasi uzmanların da hep söylediği gibi partiler değil adaylar kazandı.
Siyasi iktidar kazandı sonucunu temeli, geçtiğimiz aylarda referandum, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve milletvekilliği seçiminde Cumhur İttifakı adıyla seçime giren AK Parti ve MHP’nin Türkiye genelinde, yüzde 51.7 oy almasıdır.
Bunun tam tersi CHP, İP, SP ve HDP’nin kurduğu Millet İttifakı yüzde 50 artı 1 oy alsaydı o zaman Türkiye’de siyasi istikrarın yazmak kesinlikle mümkün olmazdı.
Partiler değil adaylar kazandı sözünü temelin de ise, 2014 seçimlerinde partilerin kazandığı illeri kaybetmesi, kaybettiği illeri kazanması gibi sonuçlardır.
Ankara’da CHP’nin Ankara’yı kaybede kaybede kazanması, Doğu ve Güneydoğu’da AK Parti’nin hiç beklemediği illerde belediye başkanlıklarını alması, MHP’nin ise ittifak dışı gösterdiği adaylarla AK Parti’ye, CHP’ye, İP ve HDP’ye karşı kazanmasıdır.
Yerel seçimin tek kazananı belediye başkanları, meclis üyeleri olmadı. Partiler de, bu seçimde geliştirdikleri politikalarla aldıkları sonuçlar onlara 2023 için neler yapması veya yapmaması gerektiği konusunda yol haritası da oluşturdu.
Yüksek Seçim Kurulu’nun kesin listesini açıklamasından sonra belediye başkanları ve belediye meclis üyeleri mazbatalarını seçim kurullarından alacak, seçmenlerine hizmet etmek için belediyedeki görevlerine başlayacaklar.
Bir ay düşünüp, bir gün oy kullanan biz seçmenler ise, 5 yıl boyunca bu başkan ve meclis üyelerinin bize, yaşadığımız yerlerde neler yaptıklarına, yapmadıklarına bakacağız.
Seçmenlerin çoğunluğu, sandıklara oy atarken Ahmet, Mehmet, Ayşe kazansın, A parti, B Parti kazansın diye değil, şehirleri, ilçeleri, mahalleleri, köyleri bir şeyler kazansın diye oy attı.
Bir önceki köşe yazımda da seçim sonuçlarına dair seçme adına net mesajımı vermiştim.
Projeleriniz kayıt altında... Hadi bakalım!