Lojalardan izlediğin yasadışı bir oyunun son perdesiydi ve oyun bitti artık..
Geceler , kimsesizliğin perdesi , geceler de bileti kesilmiş ,yalnızlığın bayat dikenlerini batırırken yazgıma
Bileklerimde birikti ölgün bakışların
Bir iskandinav koltukta firar etti bacaklarım
Uzaklara karıştı sessizliklerim
Yorgun merdivenlerden kayıp gitti bir şairin gücenik dizeleri
Çıplak betonda izi kaldı bir kedinin ayak izleri
Bir genç kız ağır ağır çıkti yılları
Ve
Yıldızlar gibi saçlarına döküldü ihanet
Koca bir yatakta delikanlı bir hayat ,kendi kendini büyüttü
Çığlıksız
Ünlemsiz ve noktasız ..
.........
Yorgunum , sıvası dökülmüş evler kadar..
Gözlerimin ucuna gelip yer etmiş anılar..
Akşam güneşi yakıyor yüzümün sol yanını..
Sessizlik bir salıncakta sallanıyor ..
Kalksam ayağa bir dal sigara yaksam
Tutsam güneşi saçlarından ,renk renk tokalar taksam
Keyfim gelir mi yerine?
Neden sonra
Sokaktan geçen yemek kokusu , çocukluğumun biber kızartması da el sallıyor bana ..
Birden,
Fırat' ta yıkanıyor deli dolu çocukluk zamanlarım
Anamın beyaz tülbentinden seyrededuruyorum hayatı..
Masum ve savunmasız.
Akıp giden zamanların ertesinde de
Ansızın ,
Sırrını çözemediğim
Eşyaları bir kenara yığılmış ,sahibini bekleyen yazlık evler kadar ,yalnızlıklar birikiyor ceplerimde..