Korona virüsü salgını arttıkça artıyor, salgınla mücadele için de yasaklar çoğaldıkça çoğalıyor.
Devlet olarak tedbirler alınıyor, millet olarak uyulması gereken kurallar yeniden dizayn ediliyor ve duyuruluyor.
Şehirlerarası yolculuk ise bildiğiniz gibi.
Sosyal mesafe kuralına hiç uyulmuyor.
Bir boş, bir dolu olsa da koltuklar arası mesafe bırakın 1,5 metreyi, 1 metreyi, 30 cm bile yok.
Maskeli olarak yolcuların binilmesi isteniyor ki, bu ilk adımda yetmese de doğru bir adım.
Şoför arabaya biniyor, otobüs gideceği ile doğru yola çıkıyor, tam yol ileri yapıyor.
Derken, korona virüsü yeni ama alışık olduğumuz otobüs uygulamasına geçiliyor.
Otobüsteki muavin, zaten sosyal mesafenin olmadığı otobüs içinde, çay, çikolata, su ve kahve servisine başlıyor.
Hal böyle olunca da, arabaya binerken ‘Aman ha virüs var maskenizi takarak binin ve oturun’ denilen ortam, ‘Kahve var, çay var, çikolata var, maskenizi çıkarın’ pozisyonuna dönüşüyor.
İkram edilen yemek isteyen, içmek isteyen mecburen maskesini çıkarıyor.
Mesafe zaten yok ya, bir de maske yok oluyor işte o sırada.
Otobüs kapalı ya, yolculuk da en az 3 saat ya, işte otobüs içinde korona virüsü adeta cirit atıyor.
Yolculuk bitiyor.
Muavin bağırıyor, ‘Cümleden geçmiş olsun’
Biten yolculuk bitiyor, geçiyor da, otobüs içinde yapılan o servis, yeme, içme sonrası muhtemelen kapılmış olan korona virüsü işte öyle ‘Cümleten geçmiş olsun’ denildiğinde geçmiyor.
Bu uygulamaya şahit olan ve bu konuda bir şeyler yazmamı, yetkililerin, kural koyucuların yeni kurallar daha koyması gerektiğini bildiren okuyucuma öncelikle teşekkür ediyorum.
‘Cümleden geçmiş olsun’ diyenlere tedbir alınmalı.
Cümleden korona virüsünü geçirmiş olmadan.