CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, özelleştirme kapsamına alınan şeker fabrikalarının satışının durdurulması konusunda strateji belirlemek amacıyla, Bor Pancar Ekicileri Kooperatifi’nde sivil toplum kuruluşları ve meslek odaları temsilcileriyle toplantı düzenledi.
Aralarında Bor Şeker Fabrikası’nın da bulunduğu 14 şeker fabrikasının satışa çıkarıldığını belirten Ömer Fethi Gürer, “Ülkenin kaynakları göz göre göre gidiyor. Tüm siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve toplumun tüm kesimleri, özelleştirmeye karşı başlatılan bu mücadeleye destek olmalı” dedi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Bor Şeker Fabrikası’nda Şeker-İş Sendikası yöneticileri, işçiler ve oda başkanlarıyla birlikte düzenlediği toplantının ardından, Bor Pancar Ekicileri Kooperatifi’nde kooperatif yöneticileri, sendika temsilcileri, oda başkanları, sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri ve çiftçi temsilcileriyle bir araya geldi. Belirlenecek strateji için katılımcıların görüş ve önerilerini de dinleyen CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, toplantının spontane geliştiğini belirterek, “Bu herkesin toplantısı, şahsa veya partiye ait bir toplantı değil. Bu toplantı Bor’un, Niğde’nin toplantısıdır, ekmeğin toplantısıdır” dedi.
2001 yılında çıkarılan Şeker Yasası’nın ardından, şeker fabrikalarının özelleştirme kapsamında satışına kadar geçen süreçle ilgili değerlendirme yapan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Tüm şeker fabrikalarının mevcut hallerini biliyorum. Satış sürecine taşımak için 10 yıldır şeker fabrikalarında yeterli modernizasyon sağlanmadı” diye konuştu.
Özelleştirme kapsamında şeker fabrikalarının 5 yıl süreyle faaliyetlerini sürdürme zorunluluğu getirildiğine değinen Ömer Fethi Gürer, “Bana göre bu 5 yıllık süreç, 2019’da yapılacak seçimlerin ertesi günü sona erecektir. Çünkü bu ülkeye Nişasta bazlı şeker (NBŞ) dayatılmak isteniyor. NBŞ’nin insan sağlığı için ne kadar sakıncalı olduğu tescillendi. Bazı AB ülkeleri, NBŞ için yüzde 5 kota koydu, ürünlerde kullanılmasını yasakladı. Ancak ülkemizde Bakanlar Kurulu’na kotanın yüzde 50’ye kadar çıkarılıyordu ”şeklinde konuştu.
Şekerpancarının stratejik bir ürün olduğunu vurgulayan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Şekerpancarı; üretici, tarlada şeker pancarı yetiştiren işçi, fabrikada pancarı işleyen işçi, esnaf, şoför, besici ile birlikte komple bir üretim akışına sahip ender ürünlerden biridir” dedi.
Türkiye’de daha önce özelleştirilen kurumlardan da örnekler veren CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “TEKEL kapandı, 300 bin çiftçi olumsuz etkilendi, fabrikalar yok oldu. Sümerbank kapandı, tekstilde dışa bağımlılık arttı. SEKA kapandı, Türkiye’de kağıt üretilmez oldu. Köyler boşalıyor. Tarım ve hayvancılık bitiyor. Ülkenin kaynakları göz göre göre gidiyor. Geleceğimiz iyi değil. Tarımın olmadığı, hayvancılığın olmadığı, köylerin boşaltıldığı yerde 50 yıl sonrasını kestirmek zor değil; sömürge olur. Bu sürece karşı çıkıyoruz. Buna karşı çıkan herkesle işbirliği yapacağız” şeklinde konuştu.
Bor Şeker Fabrikasının satılmasının ya da kapatılmasının sadece Bor’a değil, Niğde’ye, Türkiye’ye zararının olacağını kaydeden Ömer Fethi Gürer, fabrikaların satılmasını istemediklerini, modernize edilerek geleceğe taşınmasından yana olduklarını vurguladı.
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bu konuda yapılacak mücadeleye fikir ve görüş ayrılıkları farkı gözetmeksizin, tüm siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, demokratik kitle örgütleri, meslek odaları olarak ne yapılması gerekiyorsa yapılacağını da sözlerine ekledi.
Şeker pancarı üreticileri adına bir konuşma yapan Bor Pancar Ekicileri Kooperatifi Başkanı Orhan Baykal ise kooperatiflerine üye 42 bin çiftçinin bulunduğuna dikkat çekerek, şeker fabrikalarının kapatılması için başlatılan süreçte, kendilerinin de boş durmadığını ve harekete geçtiklerini belirtti. Çiftçiler olarak şeker farikalarının satılmasına karşı olduklarını anlatan Orhan Baykal, sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler, meslek odaları ve çiftçiler olarak birlik ve beraberlik içinde bu süreci tersine çevirmeye gayret göstereceklerini ifade etti. Orhan Baykal, “Binlerce çiftçiyi olumsuz etkileyecek olan şeker fabrikalarının satışı bu kadar basit olamaz. Fabrikaların satılmasına müsaade etmeyeceğiz” dedi.
Türk-İş Bölge Temsilcisi ve Şeker –İş Sendikası Şube Başkanı Celal Tuğrul da şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ve dolayısıyla kapatılmasına yol açılmasının, sadece işçi ve çiftçiye olumsuz etkileyen bir durum olmadığını, dolaylı olarak toplumun tüm kesimlerini sıkıntıya sokacak bir uygulama olduğunu belirtti.
Toplantıda, sivil toplum kuruluşları, oda başkanları, demokratik kitle örgütleri, sendika temsilcileri, kooperatif yönetici ve üyeleri ile çiftçi temsilcileri de görüş ve önerilerini açıkladı.
Süreç içerisinde gerçekleştirilecek toplantıların ardından, şeker fabrikalarının kapatılmasına karşı başlatılan mücadele kapsamında belirlenen eylem planının uygulanacağı ve plana toplumun tüm kesimlerinin davet edileceği ifade edildi.