TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, Adnan Menderes Üniversitesi'nin ev sahipliği yaptığı Uluslararası Darbe Sempozyumu'nda "Siyasi ve Toplumsal Travma Olarak Darbeler" konulu söyleşi gerçekleştirdi. Söyleşi öncesi basın mensuplarına açıklamada bulunan Özdağ, “Darbeler, Türk tarihi adına utanç verici anlardır. Bu kara günler, aynı zamanda kınanması gereken hamlelerdir. Darbeleri hatırlatmak iyidir, çünkü bu darbeleri unutturmamak gerekiyor. Eğer demokrasiyi işletemezseniz büyük ekonominiz ve büyük ordunuz olsa bile başarılı olamazsınız” dedi.
Adnan Menderes Üniversitesi'nin ev sahipliği yaptığı Uluslararası Darbe Sempozyumu'nda "Siyasi ve Toplumsal Travma Olarak Darbeler" konulu söyleşi gerçekleştiren AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, “Darbeler Türk tarihi adına utanç verici anlardır” dedi. uluslararası bir darbe sempozyumunun yapılmasına öncülük ettiği için Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Rektörü Prof. Dr. Cavit Bircan'ı kutlayan Özdağ, “Türkiye Cumhuriyeti 95 yıllık bir devlet. Bu cumhuriyetin kalkınması noktasında batı dünyası her zaman bizi takip etti. Bizi durdurmak adına zaman zaman vesayetçiler tarafından çeşitli operasyonlar yaptılar. Bunlardan bir tanesi de darbelerdi. 1960 yılında bir darbe yaptılar, Kurtuluş Savaşının kahramanlarından ve seçilmiş bir başbakan olan Aydın'ın çocuğu Menderes ile arkadaşlarını astılar. Bu bir korkutma hamlesiydi. 1960'tan itibaren 1971'de, 1980'de, 28 Şubat 1997'deki post-modern darbede ve daha sonraki 15 Temmuz darbe girişimi egemen güçlerin içimizdeki taşeronlarıyla birlikte yapmış oldukları hamlelerdir. Bunları kalkınma hamlelerimizi durdurmak adına yaptılar. Demokrasiyi içselleştirmemize tahammül edemediler ve bizim kültürel savrulmalara maruz kalmamızı istediler" diye konuştu.
Türkiye'nin çok önemli stratejik topraklarda bulunduğunu, güçlü ordu, güçlü ekonomi ve güçlü demokrasinin olması için 92 yıldır mücadele verildiğini söyleyen Özdağ sözlerini şöyle sürdürdü: "Darbeler, Türk tarihi adına utanç verici anlardır. Bu kara günler, aynı zamanda kınanması gereken hamlelerdir. Darbeleri hatırlatmak iyidir, çünkü bu darbeleri unutturmamak gerekiyor. Eğer demokrasiyi işletemezseniz büyük ekonominiz ve büyük ordunuz olsa bile başarılı olamazsınız. Darbelerin tamamı İslam ve Türk coğrafyasında oluyor. Bütün İslam coğrafyası yer altı kaynakları bakımından zengin ama insan kaynakları bakımından fakir. Batı dünyası kavgalarını yaptı bitirdi ve bugün zenginleşiyorlar. Afrika, Arap ve Türk ülkelerinde demokrasiyi içselleştirmemize tahammülleri yok. Geçmişte bizi böl ve parçala taktiğiyle yuttular. Şimdi de kamplaştırarak ve kutuplaştırarak yutmak istiyorlar. Biz asla kamplaşmayalım ve kutuplaşmayalım."