Bu durumda ülkemizde 85 kişiye bir kafe ve kahvehane düşerken 65 bin kişiye bir kütüphane düşüyor. Ülkemizde kitap sevgisi ve okuma alışkanlığının çok düşük olması, toplumumuza büyük zararlar verebiliyor. Bilinçsiz bir gençlik her türlü zararlı ortam ve düşünceden etkilenebiliyor. Bu da ülke ve toplumumuza zarar veren pek çok odak için oldukça elverişli ortamlar doğuruyor. Oysa eğitimli ve bilinçli bireylerden oluşan bir toplumda bu türden zararlı eylemleri minimal düzeyde gerçekleşiyor.
SEMT KİTAP PROJESİ HAYATA GEÇİYOR
Projenin yetkilisi Cihan Çiğdem, içerikle alakalı, ‘’Bir gün ekibimle birlikte toplantı halindeyken faydalı bir model yapma ihtiyacı duyduk. Bir süre tartıştıktan sonra böyle bir proje geldi aklımıza ve hayata geçirilmesi için elimizden gelen her şeyi yapma kararı aldık. İlk önce tutmaz bu, boşuna uğraşmayın diyenlerde oldu ya da olabilir diyenlerde. Fakat tasarım ortaya çıktıktan sonra herkes çok başarılı buldu ve kesinlikle hayata geçirilmeli dendi. Birçok çalışmayı tamamladıktan sonra belediyelerimizin önüne çıkardığımızda çok başarılı ve harika bir tasarım dendi. Uygulama yapılabilecek yerlerin belirlenmesi aşamasındayız. Proje hayata geçti olarak kabul ediyoruz artık. Bundan sonra birbirine bağlı entegre hareket eden yüzlerce Semt Kitap Cafe. BU sayede Çok büyük bir aile haline gelinmiş olunacak. Kitaplar sayesinde kayıp gözüyle bakılan gençlerimizi topluma geri kazandırmaya başlayacağımıza inanıyoruz. Onlara biz bize de onlar değer katacak. Kendilerini değerli ve önemli hissedeceklerinden ve ilişkileri geliştiği için topluma yararlı ve özgüveni yüksek insanlar olacaklar.
Cihan Çiğdem: ‘’Semt Kitap Cafe projesinin halkımıza Sosyalleşme Sağlayacak’’
Semtlerde aile bireyleri birbirini ne kadar çok iyi tanır ve görürlerse ilişkilerinin o kadar gelişeceğini söyleyen, Çiğdem, ‘’Bunun dışında bu sosyalleşme kötü alışkanlıkların ortadan kalmasına ve uzaklaşmasına sebep olacaktır. Çünkü tüm kötü arkadaş ve alışkanlıklar ailelerin birbirinden kopmasından oluşan boşluklara yerleşir. Semtler büyük ailelerdir. Zaten bu bizim kültürümüzde olan bir sistemdir. Sadece çağın getirdiklerine adapte olması gerekiyordu bunu da Semt Kitap Cafe’lerin başarılı şekilde gerçekleştireceğine inanıyoruz. Geçler bizim geleceğimiz ve onları korumak bizim görevimiz. Diğer faydalarına gelecek olursak çocuk ve gençler için okuma atölyeleri, kitap sevgisi, seminerler, yazar günleri gibi birçok faydalı ve aktif faaliyetler içinde olacak. Uyuşturucu, devlet ve millete zarar verici faaliyette bulunan illegal örgütler ve benzeri gibi geçlerimizin geleceğini karartan durum ortam ve alışkanlıklar. Biz belki tek başımıza bunlara karşı duramayız ama Semt Kitap Cafe'ye gelip bilinçlenen geçler ve aileler sayesinde bunu başarmak çok kolay ve mümkün olacaktır. Biraz önce bahsettiğim gibi biz gerçekte sosyal bir toplumuz ve çağımızın bize dayattıkları karşında kapı komşumuzu tanımaz olduk. Eskiden mahalleye bir yabancı girdiğinde herkes bilirdi bu kişi yabancı bir tanışalım derlerdi. Zararlı bir insan olması durumunda vücuttaki hastalık gibi iyileştirir ya da uzaklaştırırlardı. Semt Kitap Cafe bu ortamın yeniden oluşmasını devam eden yerlerde ise daha da güçlendireceğine inanıyoruz. Ülkemiz insanları gerçekten çok akıllı ve pratik insanlar. Fakat okumanın insan tecrübesine olan etkisini unuttuk. Kitaplar aslında insanların deneyip sonuç buldukları konuların anlatıldığı ve tartışıldığı yerlerdir. Ufuk açar. Bu bir roman içinde aynı bir felsefe kitabı içinde aynı. Böyle pratik zekasıyla tüm dünyayı kendine hayran bırakan insanlarımız birde okuma alışkanlığı kazanırsa önünde durabilecek bir güç olduğuna inanmıyorum. Basitçe oranlara bakarsak ve ortaya çıkardığımız işlere bakarsak korkunç bir kabiliyet söz konusudur. Ülkemizde kitap okuma oranı 10binde 1 dir. Bu sayının yüzde 20 lere hatta 50 lere çıktığını düşünün. Biz 10binde 1 oranını değiştirmeye ve insanlarımızın gerçek potansiyellerini bulmalarına yardımcı olmaya geldik. ’dedi