Kendinden üstün gördüğün kişiyi ve onda olan kültür, bilgi, düzen ve.s gibi manevi birikimleri kendinde bulamadığın için eline geçen her fırsatta onu ezmeye çalışır, rencide etmekten hazz alırsın. Psikolojide bunun adı "bastırma duygusudur".
Psikanalizin kurucusu Sigmund Freud'a göre bu, savunma mekanizmasıdır. İnsan fıtratı gereği yaratılıştan sonra yaşadığı süreçte bu mekanizmayı oluşturur. Burada ego sorunlarla baş edemediği anda devreye girerek savunma mekanizmalarına başvurur. Kişi savunmalara giderken hoşuna gitmeyen duygulanımlarla karşı karşıya kalır. Bunlar kaygı, depresyon ve öfkedir. Bu duygulanım karşısında hayatının kötüye gideceği düşüncesi içerisinde kendisini bulabilir. Savunma mekanizmalarına örnek verecek olursak eğer;
Bastırma: İstenmeyen duyguyu bilinçdışına iterek ondan uzaklaşmasını sağlar.
Bastırma üzerinden devam etmek istiyorum. Çünkü bu konu birçok bireyin hayatına kalıcı ve geçici olacak şekilde mutlaka uğramıştır. Burada empati kurmak da çok önemli. Empati kurmaya meyilli kişiler bu mekanizmayı kendinden hızla uzaklaştırabilir. Kendini başkasının yerine koyarak, onun yaşadıklarını hissederek onu rencide etmesinin karşını alıyor.
Kişinin belli konular üzerine travmaları varsa yine bu duygu devreye girer. Örneğin, anne babası tarafından yeterince sevilmeyen çocuk olarak büyüyen kişi bu konu açıldığında agresifleşir veya konuyu çarpıtmaya başlar. Yahut karşı tarafı "suçlu" çıkarmak adına ona zıt olan fikirler söyler. Bu sayede psikolojik olarak travmasını bastırmaya, yok gibi göstermeye çalışır.
Karşındaki kişiyi kendisi ile kıyaslandığında "altta kaldığını" hissettiği anda yine bu duygu aktifleşir. Onda var, bende yok; O güçlü ben zayıfım gibi düşünceleri kafasında kurarak güçlü bildiği kişiyi kendi zayıflığı ile ezmeye çalışır. Bu ezilme ona kendini güçlü hissettirir. Oysa bilinçaltında ondan zayıf olduğunu bilir, o kişi olamayacağını da iyi bilir ve bu bilgiler başka başka sorunlara başlangıç olur.
Bastırma sürecinde, ruhsal yapı içinde, bir yanda dürtü enerjisinin yatırıldığı bastırılmış içerik sürekli doyuma ulaşmaya çalışır, diğer yanda benlik bastırmayı sürdürmek için emrindeki ruhsal enerjinin bir kısmını sürekli harcar. Bu nedenle bastırma, bir kerede olup biten bir işlem değildir. Benlik tarafından gelen karşı-yatırım, bastırılmış içeriğin yatırımından güçlü olduğunda, bastırma sürecektir. Ve bu ego tatmini ile son bulur. Hedefi ezdim ve egomu tatmin ettim diyerek bilinçaltına sinyal gönderilir.
Hayatımızda böyle insanlar çok yakınımızda olur bazen. Belki bilmeyiz, belki anlamak istemeyiz, belki de adını koymamak için görmezden geliriz. Ama bilmeliyiz ki egosunu tatmin ederek bilinçaltına tecavüz eden bu kişiler psikoloji bozukluk yaşıyorlar.
Bu şahısların düşüncesini çok açık şekilde ifade ediyorum: Seni bastırarak, suçlu göstererek, ezerek kendimi savunuyorum.