İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi ve Karabağlar Belediyesi Meclisi AK Partili üyesi, Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçılar Birliği’nin 8 yıl başkanlığı yapmış olan Fikret Mısırlı’dan okunması gereken gerçek, yaşanması gereken hayat, olması gereken adalet.
AK Partili Mısırlı’nın pazaryerinde yaşadığı ve sosyal medya hesabına yazdığı:
“Köy Ekmeği kaç kuruş!”
“Otuz lira” diye cevap verdi köylü kadın.
“Bu paraya köy ekmeğimi olur, indir indir!” Dedi beyefendi.
Titrek sesiyle cevap verdi kadın;
“ Kendi ellerimle yaptım evde pişirdim param ancak bu kadarını yapmaya yetti.
Ayağım aksıyor, zorlanıyorum ama torunumun için gelmek zorundayım.
Size 25’ten vereyim” dedi.
O sırada telefon geldi beyefendiye hali vakti yerinde olduğu her halinden belliydi uzun uzun konuştu karşısındakini yazlık evinin bahçesine mangal partisine davet etti.
Ben iki metre ötede daha yakına gelerek işi gücü bıraktım onları takip ettim.
Elimde değil. İnsanlara böyle üstten bakanlara tahammülüm yok.
Köylü kadının önünde hepi topu 6 tane köy ekmeği vardı. Başka da bir ürün yoktu.
Tabiri caizse, sığıntı gibi, yere oturmuş. Belli ki o ekmeklerinin parasına ihtiyacı vardı.
“20 liradan ver de alayım” dedi adam gür sesiyle.
“Valla gurtarmaz abim” dedi kadın, “ torunumun bilgisayarı yok paramız yetmedi onun için geldim
Cebinden 20 lira uzattı “Kurtarır kurtarır, bir tane ver hele sen” dedi.
“ Anne kolay gelsin ” diyerek yanaştım tezgaha.
Tezgah dediğime bakmayın. Kadın yere bağdaş kurmuş oturmuş, önündeki kartonun üzerinde şeffaf poşetler içerisinde koymuş köy ekmeklerini
“Ne zamandır böylesi güzel pişirilmiş mis kokan köy ekmeği görmemiştim. Hepsi 6 tanemi anne ” diye sordum
“ He oğlum 6 tane ” dedi
Üç yüz lira çıkardım verdim
“Hepsini alıyorum” dedim.
“Bu çok fazla, tanesi 30 lira” oğlum dedi
“ Torununa alacağınız bilgisayara katkım olsun anneciğim ” dedim.
Aldım poşetleri elime çıktım pazardan.
Bir hafta her gün köy ekmeği yesem ölmem ya...
…
Kapitalizmin acımasız, adaletsiz ve düşüncesiz haline karşı tepki veren AK Partili Meclis Üyesi Fikret Mısırlı’yı canı gönülden kutluyor, senin gibiler çoğalsın diyorum.
Çoğalsın ki senin gibi halkı düşünen, hakkı düşünen, adaleti düşünen, insanı düşünen insanlarla daha mutlu insanlar dolsun Türkiye.
Çoğalsın ki senin gibi siyasetin içinde olup da, birilerine iyi görünmek için planlı, programlı soflalar kurup, birbirlerine yedirip, birbirlerini pohpohlayıp, iyi insan görüntüsü vermeye çalışanlar utansın.
Çoğalsın ki insanları küçümseyip, ellerindeki bir lokma ekmeği daha almaya çalışıp, daha çok kazanmayı daha çok hakkı gibi gören açgözlü insanlar utansın.
Çoğalsın ki yalan söylemeyi alışkanlık haline getirip, birbirlerine yalan söylemeyi, birbirlerinin ayıplarını görmemezlikten gelenler utansın.
Çoğalsın ki adaleti, doğruluğu, ahlakı, edebi sadece kendi evinde yaşayıp evinin dışında her türlü kirlilik içinde yaşayanlar utansın.
Çoğalsın ki dünya yaşanabilir bir dünya olsun!