Pazar günü diye çıkıyorsunuz sokağa. Şöyle biraz gezeyim. Hava da güzelleşmişken, güneşin tadını,insanların selamını alayım diye.
Pazarın en sevdiğim yönüdür. Sakinlik, huzur ve insanlarla sıcak ileteşim.
Bunu bir ben yapmıyorum ki, koca haftanın 6 günü iş yoğunluğundan, okul yoğunluğundan, ev yoğunluğundan bir gün de olsa kurtulmak isteyen herkes yapıyor.
Sokaklar, caddeler, piknik alanları bunun göstergesi.
Yolun ortasıdan gitmiyorum. Kaldırımın tam ortasındayım. Sakinlik içinde yürüyorum. Kimi gördüğüme selam veriyorum, kimi gören bana bana selam veriyor.
Hayırlı işler diyorum dükkanını açana, kolay gelsin diyorum bahçesiyle, arabasıyla, dükkanıyla bakım çalışması yapanlara.
Tam o keyfi sürerken bir korna çalıyor.
Arka arkaya.
Patta da pat. Pata da pat.
O kadar gürültülü ve seri çalıyor ki, arkadan gelenin damberli bir kamyon olduğunu düşünmemek elde değil.
Kamyon sıkışmış, otobüs yol vermiyor ve inletiyor o sessizlik içinde sokağı. Kulak zarlarımızı patlatırcasına.
Ne oluyor diye kafamı çeviri dönüp bakıyorum tahmin ettiğim damberli kamyona.
Pata da pat. Pata da pat diye sokağı inleten damberli kamyon değil, bildiğin yolcu minibüsü. Nereden nereye yolcu taşıdığının bir önemi yok. Önemli olan kafa patladan, yürek hoplatan kornası.
Sanırsın ki, üç sokak ötede, evinde oturan minibüsün geldiğini bilmek isteyene haber veriyor, minübüs geçiyor diye.
Sanırsın ki, insan değil hayvan taşıyor, insanların içinden değil ahırdan geçiyor.
Sanırkın ki, kulağı sağır, herkesi de kendisi gibi sağır sanıyor veya sağır etmeye çalışıyor.
Ne sanırsanız sanın farketmiyor, kafa şikiyor, kalp sıkışıyor, yürek hopluyor, tavuk olmadığımız için ödümüz yok ama o da olsa kopuyor.
Yetkililer bir de diyor ki, gürültü kirliliği yapmayın.
Gürültünün kirliliğinin dik alasını, ruhsat verdiğiniz, insan taşıyabilirsiniz dediğiniz yolcu minibüsleri yapıyor.
Siz kontrol ederken kısık sesli kornayla tamam belgesi alıyorlar, sizden çıktıktan sonra vatandaşın tavanına tavanına damberli kamyon kornasını takıp, çakıyorlar.
Sayın yetkililer, gürültü belki sizin evinizde, sizin sokağınızda, sizin oturduğunuz makam odasında, sizin yazlığınızda yok ama biz vatandaşların yaşadığı her yerde var.
Ya görevinizi adam gibi yapın, 'Senin kornanı' diyerek kontrol edin, ya da adam gibi yapmadığınız, cebimizden çıkan vergilerle aldığınız maaşları size helal etmiyoruz.