TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop burada yaptığı konuşmasında 10 ülkenin Ankara büyükelçisinin Osman Kavala’nın serbest bırakılmasına dair kaleme almış oldukları bildiriye tepki gösterdi. Şentop, “Son günlerde tartışılan 10 büyükelçi bildirisi ile ilgili konusunda da değinmek istiyorum. Türkiye’deki hukuk sistemi, yargılamalarla ilgili olarak içeride ve dışarıda birçok kişinin yaptığı yorumlar ve eleştiriler vardır. Bunları doğru bulmasak da bu tür eleştirileri anlayışla karşılıyoruz. Nitekim bildiride de yapılan eleştiriler var ama onun dışında üzerinde durulması gereken çok önemli bir husus var. Yapılan eleştirilere gelince Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bir kararına uyulması yönünde Türkiye’ye bir telkinde bulunuluyor. Bu ülkeler arasında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine taraf olmayan 3 ülkede var. ABD, Kanada, Yeni Zelanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine tarafta değiller. Bu sözleşmeye uyma konusunda onların bir değerlendirmesinin olması çok enteresan. Başka ülkelerinde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine uymadığı kararlar var. Bunlarla ilgili bir açıklama, değerlendirme yapmış mı? Yapmamış. Eğer bu ülkeler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Sözleşmesine karşı bir hassasiyet içerisinde olmuş olsalardı, başka ülkelerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesin kararlarına uymamaları konusunda bir reaksiyon, bir eleştiri gösterirlerdi. Büyükelçiler, Türkiye söz konusunda olduğunda bu karara uyma ile ilgili meseleyi bir eleştiri konusu yapıyorlarsa, bu işte bir samimiyet olmadığına kanaat getiririz” dedi.
Şentop açıklamasının devamında, “Esas vahim olan şu, bu bildiri içerisinde bu 10 büyükelçi diyor ki, ‘Türkiye derhal bir tahliye kararı vermelidir.’ Bu kararı kim verecek mahkeme verecek. Biliyorsunuz bizim anayasamızda TBMM’de devam eden bir yargılama süreci ile ilgili soru sormak, araştırma yapmak, konuşmak bile yargı yetkisinin kullanılmasını etkileyeceği için yasaklanmış anayasa tarafından. Biz Milletvekilleri bile TBMM’de bu büyükelçilerin konuşmuş olduğu dava ile ilgili konuşamazken, anayasa bunu bize yasaklanmışken, yabancı ülkelerini büyükelçilerinin yargıya talimat verir bir şekilde ‘Derhal serbest bırakılmasının sağlanması’ bir ifade ile bir bildiri kaleme almaları Türkiye’nin içişlerine çok açık ve çok terbiyesizce müdahaleden ibarettir. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımızın bunlara karşı koyduğu tavrı, daha önce benzeri olmayan bir tavır gibi değerlendirenler, ülke içerisinde yapmış olduğu terbiyesizliğinde diplomatik anlamda terbiyesizliğinde bugüne kadar hiç yaşanmamış bir terbiyesizlik olduğunu görmek ve buna dikkat çekmek bunu anlamak mecburiyetindeler” diye konuştu.