Çevre kirliliğinin en büyük nedeni naylon. O kadar çok kullanılmaya başlandı ki, marketi, pazarı, kasabı, manavı derken, evler naylon poşet çöplüğüne döndü, çöpler de naylon poşetli atıklar deposuna.
Kaç yıl doğa yok olmayan, kimyasal etkilerden dolayı doğanın yaşam kanallarını tıkayan naylon poşetler, çok kolay elde edildiği için, çok kolay tüketildiği için alan da memnun, veren de misali.
Ama doğa memnun değil.
Ucuz olması nedeniyle birçok üründe kullanılan plastik materyali, doğaya en fazla zarar veren atıklardandır. Plastik poşetlerin doğaya bırakılmasından en az 1000 yıl sonra bu ürünlerin tamamen çözülmesi gerçekleşir. Aynı şekilde plastik tabakların çözülmesi için 500 yıl, pet şişeler için 400 yıl gibi süreçler gerekmektedir.
Çocuklarımızın bu kadar yıl yaşaması zor ama onların çocukları, torunlarının geleceğini şimdiden, böyle tüketim yaparak bitiriyoruz.
Bir markete girip, en az 4 naylon poşet için 1 lira vermeyi kim ister ?
Vermemek için ne yapar ?
Pazar sepetini, market torbasını, kasap çantasını yanına alır, alışverişini yapar ve evine gelir. Evine getirdiği sadece yiyeceği değil, dünyanın geleceğidir de.
Çevrecilik dedik, naylonun zararlarını anlattık. Bazen seferberlik ilan ettik denizlerden topladık. Bazen ayrı ayrı poşetler yaptık, kullanıyoruz ama bari yok edilmesi kolay olsun dedik. Ancak naylon poşetin dünyayı kirletme hızıyla baş edemedik.
Yaşanabilir bir dünyayı hepimiz, hepimiz için savunmak zorundayız. Çünkü insan olarak, yaşayabileceğimiz henüz bir başka dünya bulunmadı. Var mı oda bilinmiyor.
Bunları yazarken, mutfağa gittim. İçerde alışverişlerde aldığımız ve herkes gibi çöp poşeti olarak kullanıp, doğaya attığımız poşet var mı diye baktım.
Biz de büyük bir patates çuvalı gibi torba, sadece onları depolamış. Ben diyim içinde bin tane, siz deyin 500 tane. Bir yıl markete gitmesek, evdeki o torbadaki poşetler bitmez. Sonra düşündüm, biz bunun gibi yıllarca kim bilir ne kadar poşeti, çöp poşeti yaparak doğaya gitmesini sağladık. Geleceği yok etmek için attık.
Amerika'nın yerlileri Kızılderililer der ki, "Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı, çocuklarımızdan ödünç aldık.”
Çocuklarımızdan ödünç aldığımız şeyi, onlara, onların çocuklarına sağ salim bırakabilmek için hep beraber mücadele etmemiz gerekiyor.
Akıllı insanlar, bilinçli tüketici ve doğayı sevenler olarak, takacağız sepeti kolumuza, gireceğiz sonra her istediğimiz dükkana.
Çevreye Dair :
'Tabiatın isteklerini anlamamazlıktan gelen, cezasını görür.'
(Balzac)