“Neden yaşlanıyoruz?” sorusunu cevaplamak çok kolay değil. Bizi bir değil birden fazla nedenin birlikte oluşturduğu sorunlar yaşlandırıyor. Serbest radikaller, hormonal dengesizlikler, genetik faktörler, çevresel etkenler, beslenme, uyku, stres, ilaç kullanımları, hareketsizlik, fazla çay -kahve içmek ve daha pek çok şey…
Yaş alma ile ilişkili hastalıkların çoğunun serbest radikaller ile oluşan hücresel hasarlar ile bağlantılı olduğunu biliyor muydunuz? Serbest radikallerin bir kısmını vücudumuzda üretiyor, bir kısmını da dışarıdan alıyoruz. Her gün, her saat, her dakika, yürürken de uyurken de, düşünürken de yazarken de metabolik süreçlerle serbest radikaller oluşturuyoruz.
Vücudumuzun bazı antioksidan savunma sistemleri ile belli bir oranda serbest radikalle başa çıkabiliyor. Ürettiğimiz serbest radikal miktarı arttığında (bazı hastalıklar) ya da dışarıdan aldığımız serbest radikal miktarı çoğaldığında(kirli hava, egzoz dumanı, sigara, alkol, uzun süreli ve yoğun güneşe maruz kalmak) vücudumuz bu durumun üstesinden gelmekte zorluk çekiyor.
Serbest Radikal seviyesi her Geçen Gün Artan Bir Dünya da Yaşıyoruz.
Elektromanyetik alanı fazla olan cihazları kullandığınızda, katkı maddeleri veya antibiyotikler, hormon oranı yüksek besinleri tükettiğinizde, sporu abartıp bir stres haline getirdiğinizde vücudunuzun yok edebileceğinden fazla serbest radikal oluşmasını sağlıyorsunuz.
Soluduğumuz havada, yiyip içtiklerinizde bile binlerce serbest radikal mevcut. Bu çok özel maddeler önce hücre duvarına sonra hücre çekirdeği ve mitakondrinin DNA ‘sına zarar verir. Zarar gören hücreler daha hızlı yaşlanır. Sonuçta, hızlı yaşlanan dokular, organlar ve damarlara sahip olursunuz. Gereğinden daha hızlı yaşlanırsınız.
Genetik mirasınızı Yönetmek Mümkün
Unutmayın! Genetik yapınız önemlidir ama her şey onların elinde değildir. Genetik mirasınızı avantaj veya dezavantaja dönüştürmek sizin elinizdedir.
”Kader” vardır. Kadere; kayıtsız şartsız inanın. Ancak bu size güç verecek, rahatlık, güven, huzur sağlayacaktır. Kadere inanmanız aklınızı kullanmanıza, siz doğarken elinize tutuşturulan genetik mirası iyi veya kötü yönetmenize engel değildir.
Genetik mirasınız biraz da elinize gelmiş oyun kağıtları gibidir. Bu oyun kağıtlarını nasıl sıralayacağınıza, ne zaman “pas” geçip ne zaman “rest” diyeceğinize siz karar veriyorsunuz. Genlerimiz yaşamımızda yüzde 40 gibi oldukça geniş bir alanı kaplasa da iyi yaşlanmak öncelikle akıl ve eğitimle ilgili bir durumdur.
Eğer sağlıklı yaşam biçimini ısrarla devam ettirirseniz; genlerinizin var ettiği, yani oluşturabilecek etkileri bile değiştirebilir en azından etkileyebilirsiniz. Dedenizin, ananenizin, felçten öldüğü yaşlarda siz hala denizlerde keyifle yüzebilir, torunlarınızla, dostlarınızla, çocuklarınızla keyifli yürüyüşler yapabilir, güzel sağlıklı vakitler geçirebilirsiniz. Bunun için her şeyden önce sağlığınızı iyi yönetmeniz gerekiyor. Bu da bilgi,ilgi ve dikkat istiyor. Sonuç olarak, sağlıklı yarınlar için ‘BEDENİNİZE SAHİP ÇIKIN’ …
DİYETİSYEN ESRA ARAN// 0 232 290 0 298 // NİSAN 2017