Doğuş Üniversitesi Reklam Filminde yer alan oyuncu Mercedes Benz Fashion Week ve bir çok defilenin de aranan mankenlerinden. Tüm bunların yanında yine önemli markaların kataloglarında yer aldı. Bu da kendisine Kasım ayında yurtdışında çok önemli bir markanın reklam yüzü olma fırsatını getirdi. Bileke aynı zamanda değişik şehirlerde sektöre yeni girenlere yönelik modellik ve mankenlik konulu workshoplara katılıyor. Geçtiğimiz hafta İzmirde TRT yayınına ve bir özel kanalın Canlı yayınına katıldı.
SERDAR BİLEKE RÖPORTAJ
Klasik bi başlangıç olacak ama; kimdir Serdar Bileke ?
14 temmuz 1998 de İzmitte doğdum, ilk orta ve lise eğitimimi Kocaeli de tamamladıktan sonra üniversite için İstanbul’a taşındım. Mankenlikle başlayan kariyerim sonrasında oyunculukla devam etti, birçok global markanın yüzü oldum birçok defilede yürüdüm ve şimdi de kendimi oyunculuk kariyerinde ilerletiyorum. Genel olarak hırslı ve hayalperest bir insanım hayal edebiliyorsam yapabilirim.
Modellik ve oyunculuktan söz ettiniz, hangisi öncelikli sizin için?
Modellik benin için bambaşka bir tutku podyumda olmak bana güçlü hissettiriyor yaptığım başka hiçbir işten böyle keyif almıyorum ama oyunculuk sınırsız bir dünya elinize gelen karaktere girmek ve başka biri gibi rol yapmak çok güzel bir his gerçek hayatta olamayacağın bir çok şeyi olabiliyorsun bir gün doktor bir gün avukat bir gün pilot olabiliyorsun mesela. Başka biri gibi olmak yeni bakış açıları kazandırıyor bu yönünün yanında sanatsal bir tarafı da var bu anlamda beni çok tatmin ediyor .
Modellik ve oyunculuk çocukluk hayaliniz miydi?
Aslında çocukluğumdan beri hava harp subayı olmak istiyordum yaptığım işle hiç alakası yok diyebiliriz.
Oyunculukta hedefleriniz neler?
Yaptığım işin kalıcı ve etki uyandırmasını seviyorum, eğer izleyicinin kalbine dokunabiliyorsam ve onlara ulaşabiliyorsam hedeflediğim yerdeyim demektir.
Bir sinema filminde mi oynamak isterdiniz yoksa dizide mi? Dram, komedi, korku türlerinden kendinize en yakın bulduğunuz tür hangisi?
Sinema filminde oynamak isterdim çünkü bana sanatsal olarak daha yoğun ve yıllar geçse de unutulamaz geliyor.Dram rolleri her zaman daha zorludur dram türünde oynamak beni daha ileriye taşır ve geliştirir bu yüzden dram türü.
Kendinizi bu sektörün içinde nasıl buldunuz?
Aslında bir an da oldu her şey desem yeridir podyumlardan reklam filimlerine ordan diziye uzanan çok hızlı bir süreç.
Bir dizi projeniz halen yayınlanmaya devam ediyor, bu başlangıca nasıl geldiniz?
Az öncede dediğim gibi çok hızlı bir süreçte oldu her şey reklam filimlerinde rol aldığım ve bazı markaların reklam yüzü olduğum için çok iyi bir background oluşturdu bana sonrasında kendimi sette buldum.
Oyunculuk, modellik, ve okul.. Geriye zaman kalıyor mu? Örneğin spor yapıyor musunuz? Hobileriniz neler?
Tüm bu koşturmaca içinde çok çok az bir zamanım kalıyor onu da sevdiğim insanlarla geçiriyorum. Badminton ve tenisle 8 yıldır ilgileniyorum ama maalesef uzun bir süredir oynamaya vaktim olmuyor.
Ya da müzik, konserler, tiyatro? Ne tür müzikler dinlersiniz? Pop, Arabesk, Klasik Müzik… En son okuduğunuz kitap, dinlediniz cd hangisi?
Müzik dinlemek bu işlerin yanında beni motive eden en büyük şey, alternatif müziklere bayılıyorum, en son okuduğum kitap mülksüzler.
Sizi en çok ne korkutur? Ya da en çok neden hoşlanırsınız? Fobileriniz, takıntılarınız var mıdır?
Karanlıkta kalmak beni çok korkutuyor, sakin bir yerde uzanıp denizi izlemek en sevdiğim şey.
Sizce yaşamayı en değerli kılan şey ne?
Yaşamı değerli kılan şey sevmek, karşılık beklemeden bir insanı bir çiçeği gökyüzünü, sadece sevmek.
Planlı bir yaşamınız var mı yoksa aklınıza eseni mi yaparsınız?
Hiçbir zaman planlı biri olmadım, aklıma ilk geleni yaparım
Oyunculuğa gönül vermiş ve bu yolda ilerlemeyi isteyen arkadaşlara öneriniz nedir? Nereden başlamalılar?
Asla pes etmeyin ve sürekli kendinizi geliştirmeye çalıştırın.
İçinde bulunduğunuz bu hayatın, belki de gelecekte daha da yoğunlaşacağını da düşünerek; zorlukları ve keyifli yanları neler?
Zaman bizim için en büyük problem, bazen yanımızda olan çoğu şeye yetişemiyoruz ve kaçırıyoruz, sürekli olarak kendinden ve sevdiklerinden tavizler veriyorsun.en zor yanı bu diyebilirim.Ama tüm bu zorlukların çalışmaların sonunda yaptığın iş bir yerlere ulaşıyor ve birilerinin hayatına dokunuyorsa tüm her şeye değiyor.
Bundan örneğin on yıl sonra kendinizi gördüğünüz ya da görmek istediğiniz yer neresi?
Elimde Cannes film festivalinden aldığım ödül ve ön sırada sevdiğim insanlar.