Orhan yakın zamanda Bülent Ersoy, Yavuz Seçkin ve Sefa Doğanay'ında aralarında bulunduğu isimlerle ortak bir proje ile hayranlarına yeni bir sürpriz yapmaya hazırlandığını da dile getirdi. Kendisini türkücüden ya da şarkıcıdan ziyade ''müzisyen'' olarak kabul ettiğini söyleyen güzel sanatçı, ''Son zamanlarda sahneden hemen her türden şarkılar söylüyorum. Ben sadece müzisyen olmaya çalışıyorum. Bu işin eğitimini aldım. Kapasitem dahilinde yaptığım işi en iyi şekilde yapmaya gayret gösteriyorum. Bir gün ''iyi bir müzisyendi'' derlerse benim için, işte o zaman amacıma ulaştım demektir.'' ifadelerini kullandı.
PAHALI HEDİYE POLEMİKLERİNE SEVCAN ORHAN YORUMU
Yaşını gizlememesini hatırlatan bir muhabire; ''O tür şeylere hiç takılmam. 37 Yaşındayım, 1982 doğumluyum göğsümü gere gere söylüyorum. Biraz tabi tehlikeli yaşlar gerçi ama kırk yaşından sonra beş yılda bir yaş atarım o ayrı mesele. Bu ara içimde ayrı bir huzur hissediyorum ve kendimi çok enerjik hissediyorum. Buda her halime ve sahneme yansıyor.'' yanıtını veren Sevcan Orhan, bir başka muhabirin ''magazini takip edebiliyor musunuz? Son günlerin pahalı hediye polemikleri hakkında ne düşünüyorsunuz?'' sorusuna ise; ''Seviyorum magazini takip etmeyi, elbette takip ediyorum. Ben hediyeyi asla pahası ve ederiyle ölçmem. Eğer ederi ve pahasıyla ölçülen bir hediye söz konusuysa zaten orada bir çıkar var demektir. Dillendirilmesini de doğru bulmuyorum. Bu çok özel bir şeydir ve özel kalmalıdır. Bana çok uzak yaşamlar bunlar. İnsan insana değip dokunabiliyorsa, varlığıyla değer katabiliyorsa, En büyük hediye budur bence.'' sözleri ile cevap verdi.
BENİM RACONUM BENİM HAYATIM...
RACONA UYMADIM, DEĞİŞMEDİM...
''Son aylarda ciddi bir yükseliş trendi yakaladınız ve sahne çalışmalarınıza hız verdiniz. Tüm bunlar olurken bana uzak yaşamlar dediğiniz şeylerin bir parçası olma ihtimali sizi korkutuyor mu?'' sorusunu yönelten bir gazeteciye ''17 yaşındaydım ilk albüm sözleşmemi yapmıştım, yaşım tutmadığı için babam imzalamıştı ilk sözleşmemi. O zamanlar çevremdekilerde ''değişirsin, bizi unutursun'' diyorlardı bana ve bende buna inanıyordum ne yalan söyleyeyim. Racon böyle malum. Ama gel gelelim o günden bugüne hayatımda kim varsa herkes yine aynı şekilde yerli yerinde duruyor. Kısacası racona uymadık.'' şeklinde samimi bir cevap veren güzel sanatçı sözlerini ise ''Benim raconum benim hayatım'' dedikten sonra röportajı noktalayıp sahnenin yolunu tuttu.
Duygusal şarkılarla startını verdiği performansında türkülerin yanı sıra dillere pelesenk olmuş bir çok ölümsüz şarkıyı da yorumlayan Sevcan Orhan, ''Böylesine muhteşem bir gece Sezen'siz olmaz'' diyerek Minik Serçe'nin ''Kolay Olmayacak'' eserini de seslendirerek konser alanındaki coşkuyu ikiye katladı.
ATATÜRK'ÜN HATIRASI ÖNÜNDE SAYGIYLA EĞİLİYORUM...
Yaklaşık iki saat süren konserin son bölümünde Ozan Aşık Özlemi'ye ait olan ve bugüne kadar bir çok sanatçı tarafından defalarca kez yorumlanan ''Bu gün Benim Efkarım Var'' adlı türküyü Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk için seslendiren güzel sanatçı, sahnede duygusal anlar da yaşadı. 10 Kasımların kalbinde ayrı bir burukluğun kapladığını söyleyen Sevcan Orhan, ''Burada sizlerin huzurunda şarkılar, türküler söylemem vesile olan Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ü saygı ve minnetle anıyorum.'' sözleriyle salonda büyük bir alkış tufanı kopardı.
Performansının finalini ''İzmir Marşı'' ile yaparak coşkulu geceyi noktalayan Sevcan Orhan, sahneden alkışlar ve tezahüratlar eşliğinde indi.