Belki de hiçbir şey elimde değildi, her şey sevda adlı meleğin işiydi. İlk önce seni bana gösterdi, sonra âşık etti, şimdi ise per perişan. İlk başlarda pek bilemedim, sonra kalp ağrısından uyuyamaz oldum. Kimseyle konuşmuyor, kimseye gülmüyor, kimseyi umursamıyordum sen dışında.
Her baktığımda seni görüyor, kimseye sen gibi bakamıyordum. Sanki ben sen olmuştum. Senden önce yok gibi bir şeymişim. Her şeyin sevda adlı meleğin işi olduğunu biliyorum aslında melek falan bahane bunların tek sebebi Sevda’ydı ama bu durum bana acı verse de, ben bu durumdan gayet memnundum çünkü her an sendim, hep seninleydim. Öyle bir geldin ki bazen beni götürdün kendimden. Dilim konuşmaz, kalbim susmaz oldu. Her aklıma geldiğinde aklımı kaybettim. Yarım elma gibi hayatıma devam etmeye çalışırken, sen diğer yarım oldun. Sensiz eksiktim, tamamlandım. Şimdi seninle çok fazlayım. Senden önce çölde aç gezen bir köle gibiymişim. Sen geldin bahar geldi çölüme, yağmur yağdı bahçeme, çiçek oldun filizime, huzur oldun bedenime, merhem oldun kalbime, ilaç oldun çaresizliğime, mutluluk oldun evime, şifa oldun ömrüme. Kendimi buldum sayende, köleyken kral oldum, maraba iken ağa oldum, çırak iken usta oldum, kölen oldum, kulun oldum, senin uğrunda heder oldum.
Biliyorum bunları hep sevda adlı melek yaptı. Senin kalbini aldı benim kalbime taktı, sonra senin kalbin bende attı, benim kalbim durdu, senin kalbin kalbimde yaşamaya devam etti. İki gönül bir olunca tek kalp yeter zaten ben ve o...