Değerli Okurlarım ;
Bu gün sizlere sicil affı ile ilgili bilgiler vermek istiyorum.
Türkiye Bankalar Birliği nezdinde, kredi kuruluşları ile BDDK tarafından uygun görülecek finansal kuruluşların müşterilerinin risk bilgilerini toplamak ve söz konusu bilgileri bu kuruluşlar ile gerçek veya tüzel kişilerin kendileriyle ya da onay vermeleri koşuluyla gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişileri ile de paylaşılmasını sağlamak üzere Risk Merkezi kurulmuştur. Kullandığı nakdî ve gayrı nakdî kredilerinin anapara, faiz ve/veya ferilerine ilişkin ödemelerini aksatan gerçek ve tüzel kişiler, ticari faaliyette bulunan veya bulunmayan gerçek kişilerin ve kredi müşterilerinin karşılıksız çıkan çek, protesto edilmiş senet, kredi kartı ve diğer kredi borçlarına ilişkin bilgiler Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezinde kayıtları tutulmaktadır. Buna göre kullandığı krediyi ödeyemeyen, düzenlediği çeki karşılıksız çıkan, protesto edilmiş senedi bulunan, kredi kartı ve diğer kredi borçlarını ödeyemeyen gerçek ve tüzel kişiler bu şekilde kayıt alınmaktadırlar. Bu şekilde kayıt altına gerçek ve tüzel kişiler kayıt altına alındıklarından dolayı kredi kullanmakta, çek karnesi kullanmakta, kredi kartı almakta zorluk yaşamakta, hatta alamamaktadırlar.
18.01.2017 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilen 6770 sayılı TÜRKİYE CUMHURİYETİ EMEKLİ SANDIĞI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN’un 33. Maddesi ile bu kapsamda kayıt alınanlar ile ilgili düzenleme yapılmıştır. Kamuoyunda sicil affı diye anılan kanuni düzenleme ile Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezinde tutulan kayıtlarda sorunlu gözükenlere bu listelerdeki kayıtların dikkate alınmaması hakkı getirilmiştir.
Buna göre “Anapara ve/veya taksit ödeme tarihi bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce olup da; kullandığı nakdî ve gayrı nakdî kredilerinin anapara, faiz ve/veya ferilerine ilişkin ödemelerini aksatan gerçek ve tüzel kişilerin, ticari faaliyette bulunan ve bulunmayan gerçek kişilerin ve kredi müşterilerinin karşılıksız çıkan çek, protesto edilmiş senet, kredi kartı ve diğer kredi borçlarına ilişkin 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun ek 1 inci maddesi hükmü uyarınca kurulan Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi nezdinde tutulan kayıtları, söz konusu borçların ödenmesi geciken kısmının bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde tamamının ödenmesi veya yeniden yapılandırılması halinde, bu kişilerle yapılan finansal işlemlerde kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlar tarafından dikkate alınmayabilir” düzenlemesi yapılmıştır.
TBMM’de kabul edilmiş ancak henüz Cumhurbaşkanımız tarafından 27.01.2017 tarihinde onaylanarak yürürlüğe giren bu kanun, resmi gazetede yayımlandığı tarih olan 27.01.2017 tarihinden başlayarak altı ay içinde; kullandığı nakdi ve gayrı nakdî kredilerinin anapara, faiz ve/veya ferilerine ilişkin ödemelerini aksatan gerçek ve tüzel kişilerin, ticari faaliyette bulunan ve bulunmayan gerçek kişilerin ve kredi müşterilerinin karşılıksız çıkan çek, protesto edilmiş senet, kredi kartı ve diğer kredi borçlarına ilişkin söz konusu borçların ödenmesi geciken kısmını bu maddenin ödenmesi veya yeniden yapılandırıl halinde, bu kişilerin yapacakları finansal işlemlerde kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlar tarafından Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi nezdinde tutulan kayıtlar dikkate alınmayabilecektir. Bu kapsamda olan siz değerli okurlarımın ödenmeyen kredi borçlarını bu şekilde ödeme yaparak veya borçlarını yapılandırarak kara listeden çıkmaları mümkündür.
Tertemiz olmaya çalışın, çünkü dünyaya bakacak olan pencere sizlersiniz. G.B. Shaw