Ne kadınlar var umudu kipriklerine rimel,
Kaygıyı kiprik diplerine kalem yapmış...
Evdeyiz. Neredeyse bir aydır evdeyiz. Dışarıya çıkmıyor, malum salgınla mücadele vermeye devam ediyoruz. Çoğu iş yerleri de kapatıldı, çoğu kişi evinde geçiriyor baharın bu kıpır kıpır zamanını.
Erkekler pek alışkın değil işte evde olmaya. Uzun süreli evde kalmak batıyor çoğuna. Kahvelerde kirli bardaklardan çay içip, mikroplu tavla taşlarını çarpmak varken evde kadınla, çorçocukla uğraşmak niye? Değil mi? En ufak şeyden kavga çıkarmak, en gereksiz şeylere karşılık vermek alışkanlığı edinen erkekler daha da arttı bugünlerde. Hatta daha da ireli gidenler oldu. Kadına şiddetin en pik, zirvede olan dönemi başladı diyebiliriz. Ne iş yapacağını bilmeyen, televizyon kumandasına sarılmaktan başka ek bir hobisi gelişmeyen, çay getir demekten başka konuşacak mevzusu olmayan bir erkek "atraksiyon" arıyor ve bunu uygulayacağı en uygun kişi de yanında olan kadın.
Küçük tartışmalardan kavgalara, aşağılamalardan küfürlere kadar uzanan bu atraksiyonun zirvesi şiddete dayanıyor. Fiziksel şiddet uygulamak bir erkek için hiç de kolay olmaması gerekirken çok kolaylaşmış. Basitleştirmişsiniz. Ne olacak, sinirlendim, bir tane çarptım, tokat attım diyecek kadar zorum var düşüncesile kendi egemenliğinizde taht kurmuşsunuz. Ama her padişahın o tahttan bir iniş günü olduğunu gözardı etmişsiniz.
Sevgili kadınlar, bu yazımda size sesleniyorum!
Ne yapacağım diye tedirgin olmayın. Yasaları olan, hak ve hukuk`a dayanan bir devlette yaşadığınızı unutmayın. Bu devletin polisi, jandarması, kadın sığınma evlerinin var oluşu, mahkemesi ve diğer size destek veren idare sisteminin varlığını düşünün ve cesaretinizi elden vermeyin. Şimdi bu yazıyı okuduktan sonra içeriğinde bahsettiğim tüm şeyleri uygulayın. Not alın!
Öncelikle, telefonunuzun uygulama motoruna KADES yazıp bu uygulamayı indirin ve ayarlarını yapıp, numaranızı kaydedin. Bu uygulama sayesinde şiddet (her türlü - sözlü, psikolojik, cinsel, ruhsal, fiziksel) gördüyünüz zaman konumunuz açık olması durumunda sadece butona tıklamakla olduğunuz yere polis gelecektir.
Evde olduğumuz bu süreçde herhangi bir şiddete maruz kalırsanız 155 Polis ve ya 183 Kadın, Çocuk ve Sosyal Hizmet Danışma Hattını 24 saat boyunca arayabilirsiniz. Eğer yaşadığınız ülkede yabancı iseniz 157`yi aramalısınız.
Tüm bunların dışında kendi tedbirleriniz olsun. Kadınların, anne olan bu güçlü varlıkların her zaman bir B planı olması lazım. Bu toplum bize bunu öğretti. Nasıl bir insanla yaşadığınızı siz biliyorsunuz. Tedbirinizi her zaman aktif tutun.
Evinizin, size ait olanın dışında yedek anahtarı olsun çantanızın bir köşesinde. Olur da, var olan anahtarınız elinizden alınıp, üstünüze kapı kilitlenirse mahsur kalmayın.
Az da olsa, elinizde bir miktar para olsun her zaman. Dokunmayacağınız para cebi olsun çantanızın.
Evladınız varsa ona dair önemli şeylerin koyulduğu hazır bir çantanız olsun. Örneğin bez, mama, su, yedek giysi ve.s gibi
Evin içinde olandan başka, kapının çıkışında bir çift ayakkabınızı bulundurun.
Evraklarınızın toplu halde bulunduğu küçük bir çantanız olsun. Kimliğiniz, pasaportunuz, otobüs kartınız, varsa banka ve ya kredi kartları, evladınızın evrakları, diplomanız bir arada olsun.
Telefonunuzun şarj aleti sizi koruyan ve yardımcı olan şeylerden biri.
Ve her zaman başvurduğunuz yerde hak ve hukuklarınızı bilerek sonuna kadar mücadelenizi devam ettirin. Polisin ve bu yönde olan yetkililerin vazifesi büyüklük yapıp sizi barıştırmak, tekrar o cehenneme göndermek değil, mağdur bir vatandaş gibi hakkınızı yasalar üzere temin etmek.
Umudu kipriklerinize rimel olarak sürün, ama kaygıyı kiprik diplerinize kalem yapmayın. Değerlisin aziz kadın!