Şiddeti öğretiyoruz!

Ali EYCE

Kişisel olarak bazı psikolojik sorunların temelinde olan şiddet, toplumsal olarak sorunumuz oldu.

Akşam haberlerini, o kanalı, bu kanalı gezerek, kısa kısa bakarak takip ederken fark ettim.

Haber kanallarının haberlerine değil bir kaç dakika, saniyeler içinde bile izlemeye dayanamadım.

Birileri öldürülüyor görüntüleri, birileri ölüyor görüntüleri, birileri birilerine şiddet uyguluyor görüntüleri, birileri bir çok şeyi yok sayıyor görüntüleri.

İnsanın akşam evine sağ, salim geldiğini şükredecek kadar kötü habercilik.

Tamam 85 milyonuz, yeterince kalabalığız, içimizde kötülerimizde her geçen gün çoğalıyor ama akşam yorgunluğuna evine gelmiş, huzur içinde kalmak ve dinlenmek isteyen insanların ruh hallerinin, psikolojik hallerinin içine bu kadar da edilmez ki!

Türkiye'de hiç mi güzel şeyler olmuyor!

Hiç mi insana, doğaya, dünyaya değer katan şeyler olmuyor!

Hiç mi ne güzel bir dünyada yaşıyoruz, hepimiz daha güzeline sahip olalım düşüncesine dair şeyler olmuyor.

RTÜK Başkanı bir ara bu konuyla ilgili ciddi tedbirler almayı düşündüklerini ve çalışma başlattıklarını söylemişti.

Başlatılsın çünkü geç bile kalındı!

Reyting yapıyor, insanların dikkatini çekiyor diyerek kimsenin toplumun yetişmekte olan gençlerine şiddeti doğal bir şeymiş gibi sunmasının uzun vadede kimseye faydası yok, olamaz da.

O haberlerin gençlerdeki yansımalarına sosyal medya üzerinden bakabilirsiniz.

Her birisi asıyor, kesiyor, satıyor, sataşıyor, biçiyor, meydan okuyor.

Hukuk devleti diye seslenmek, yazmak her olayın sonunda bizlere düşüyor.

Hukuk devletinde hukuk öğretilir, şiddet değil!

Hukuk devletinde düzen öğretilir, düzensizlik değil!

Hukuk devletinde hak öğretilir, haksızlık değil!

Yaşanmış olsa bile, gerçekliği olsa bile, habercilik olsa bile bu kadar şiddetin haberinin yapılması eminim yayıncılık yapanları da gelecek açısından tedirgin ediyordur.

Gündüz hiç izlemediğim ama izlendiğini gördüğüm realite şov programlarında çarpık, karışık, karma karışık insan ilişkilerine dair programlar zaten yetiyordu.

İnsanlara akşam saatlerinde, umut veren, yaşama sevinci veren, huzur veren şeylerin yayıncılığı daha çok verilmeli.

Kaybedersek hep beraber kaybederiz!

Nerede kaybetmeye başladığımızı da tedbir almadığımız yerde görürüz.

Vesselam!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.