Reflünün göğüste yanma, ağza acı-ekşi mide sıvısının gelmesi ve göğüs ağrısı gibi tipik belirtilerinin olduğunu söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Melih Özel, “Bunlara yemek borusunda darlıklar, erozyon ve ülserler gibi oluşan çeşitli değişiklikler de eklenince ‘klasik gastroözofageal reflü hastalığı’ tanısı konmuş oluyor” dedi.
Özel, “Reflüyü etkileyen nedenler kişiden kişiye değişiyor. Ancak gastroözofageal reflü hastalığı oluşumunda en önemli unsur yemek borusunun alt ucunda, yemek borusu ile midenin birleşim yerindeki nispeten karmaşık anatomik yapılanmaya ait işlevlerin bozulması. İleri yaş ve bununla birlikte daha fazla ilaç kullanımı, obezite, mide fıtıkları, sigara, kötü beslenme ve hareketsizlik gibi yaşam tarzından kaynaklanan riskler, sindirim sistemiyle ilgili ya da romatolojik ve endokrinolojik kökenli bazı sorunlar reflü için başlıca sebepler arasında sayılabilir” diye konuştu.
Reflü belirtisi olanlar dar giysilerden kaçınmalı
Hastalığın tıbbi, endoskopik ve cerrahi tedavi yöntemlerinin olduğunu ancak tedavinin çok önemli bir boyutunu yaşam tarzı değişikliklerinin oluşturduğunu vurgulayan Prof. Dr. Melih Özel, “Tütün ürünleri kullanıyorsanız, yağdan zengin ve aşırı besleniyorsanız, kilonuzu kontrol etmek için de hiçbir şey yapmıyorsanız gastroözofageal reflü hastalığına yakalanma riskiniz yükselir. Alışkanlıklarınızda ya da yaşam tarzınızda yapacağınız sağlıklı ve dikkatli bir gözden geçirme reflü ataklarınızın sıklığını, şiddetini, sonuçlarını önemli ölçüde etkiler” dedi. Dar giysilerden uzak durmanın ve korse, sıkı kemer, dar kıyafetler giymek yerine vücudu sarmayan, sıkmayan giysiler tercih etmenin reflü hastalarına büyük fayda sağladığının altını çizen Prof. Dr. Melih Özel, “Bu yüzden eğer reflü hastalığı tanınız ya da reflü şikayetleriniz varsa doktorunuza müracaat etmeden önce, işe giysilerinizden başlayabilirsiniz” önerisinde bulundu.
Prof. Dr. Melih Özel, reflü şikayetleri olan ya da gastroözofageal reflü hastalığı tanısı alan hastalara 13 öneride bulundu:
Sağlıklı beslenmeye özen gösterin. Az yiyin, öğün atlamayın, ara öğünleri ihmal etmeyin. Unutmayın, sebzeler gaz yapabilir ama genellikle reflünüzü artırmaz.
Beslenme içeriğinizdeki yağ miktarını azaltın.
Şeker ve tatlı sizi üzebilir. Çikolata, nane ve tarçına dikkat edin.
Baharatlar önemli. Acı yemek güzeldir ama gece kâbusunuz olabilir.
Yiyecek ve içeceklerin üzerinizdeki etkilerini gözlemleyin. Size dokunduğunu bildikleriniz varsa, bunları dikkatle tüketmekte yarar var.
Domates suyu, greyfurt suyu, sodalı, gazlı içecekler ve kafein içeren içeceklerden uzak durun.
“Şu yiyecek ya da bu içecek reflüye iyi gelir” diye bir şey yok. Tedavinizi değiştirmeye ya da kesmeye neden olacak bir gıda-içecek seçeneği olmadığını aklınızdan çıkarmayın.
“Reflüm var” diye yemeden, içmeden kesilmenin yararından çok zararı olacaktır.
“Hayat tarzı değişiklikleri” olarak adlandırılan düzenlemeler arasında bahsettiğimiz faktörlere dikkat edin; kilonuzu iyi kontrol edin ve çok sert, sıkı diyetlerden uzak durun.
Unutmayın, gıdaların reflü belirtileri üzerine etkileri tamamen kişisel ve genelleme yapmamakta yarar var. Hangi gıdalarla sorun yaşadığınızı not etmek ve bu gıdaları beslenme düzeninizin dışında tutmak çok uygun bir yöntemdir. Öte yandan etkisini bilmediğiniz gıdaları baştan liste dışı bırakmak yerine, küçük miktarlarda deneyerek karar vermek daha doğru olacaktır.
Hazırladığınız yemeklerde kullandığınız gıda bileşenlerini birer birer ekleyip çıkartarak etkilerini gözleyin ve not edin. Bir zaman sonra hangi yemekte hangi malzemeyi kullanmazsanız daha rahat ettiğinizi anlayacak bir veri tabanına sahip olursunuz.
Dışarıda yemek yerken, tatilde, seyahatte, nerede olursanız olun diyetinizin kontrolünü elden bırakmayın.
Yemek yedikten hemen sonra yatmayın, uyku zamanınıza kadar hafif hareketlerle sindiriminizi rahatlatın.