Kalp ve damar hastalıklarının kanserden bile daha çok ölüme yol açtığını dile getiren Berilğen, “Toplum, bu hastalıkların belirtileri hakkında bilinçlendirilmeli. Yüksek riske sahip bireylerde, riskin azaltılması ve düşük riskli bireylerin ise bu durumu sürdürebilmeleri için doktorlarının vereceği tavsiyelere uymaları önem taşıyor” dedi.
Yüksek riske sahip hastalarda ilaç tedavisi ve yaşam tarzı değişiklikleriyle, riskin önemli ölçüde azaltılabildiğini kaydeden Kardiyoloji Uzmanı Dr. Rida Berilğen, “40 yaşın üzerindekiler, sigara içenler, hipertansiyon hastaları, ailesinde erken yaşta kalp hastalığı öyküsü olanlar, ailede ya da kendilerinde kolesterol yüksekliği olanlar ve aşırı kilolu kişiler, risk değerlendirmesi yapılabilmesi için kardiyoloji polikliniklerine başvurmalı. Sigara ve aşırı kilo, kalp ve damar hastalıklarına davetiye çıkarıyor” diye konuştu.
GÖĞÜS AĞRISI VE NEFES DARLIĞI EN ÖNEMLİ BELİRTİLER
Kalp ve damar hastalıklarının vücutta farklı belirtilere neden olduğunu hatırlatan Berilğen sözlerine şöyle devam etti: “Eforla (yol yürümek, merdiven çıkmak, yokuş çıkmakla) tetiklenen, dinlenmeyle geçen göğsün ortasında baskı veya ağırlık tarzında göğüs ağrısı, kalp ve damar hastalıklarının en önemli belirtisidir. Bunun yanında nefes darlığı, çarpıntı gibi şikâyetler de görülebilir. Böyle bir durumda periyodik muayene tarihini beklemeden ve vakit geçirmeden kardiyoloji polikliniklerine başvurulmalıdır. Yüksek riskli her birey kalp ve damar hastalıklarının belirtileri konusunda doktorundan ayrıntılı bilgi almalıdır”