Prof. Dr. Figen Atalay, genelde sigara kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan akciğer kanserinin en sık görüldüğü ülkeler arasında Macaristan, Sırbistan ve Kuzey Kore yer alırken, Türkiye'nin ise 17'nci sırada yer aldığını belirtti.
Gelişmiş ülkelerde son dönemlerde sigara içme oranındaki düşüşe bağlı olarak bu oranın azaldığını kaydeden Prof. Dr. Atalay; “Sigara, pipo, nargile veya puro içmek akciğer kanserinin çoğu vakasından sorumludur (erkekler için yaklaşık %90, kadınlar için %70-85). Ayrıca çalışmalar, sigara içilmesinden kaynaklanan akciğer kanseri riskinin günlük içilen sigara sayısı ve içilen yıl sayısıyla arttığını göstermektedir. Pasif sigara içme, hiç sigara içmeyenlerde akciğer kanseri riskinin artmasına neden olabilir, ancak artmış risk görünüşte yetişkin olarak uzun süre sigaraya maruz kalan kadınlar arasında daha yaygındır” dedi.
Kanser riskini artıran faktörler hakkında bilgi veren Prof. Dr. Figen Atalay şunları söyledi:;“Mesleki olarak asbest, arsenik, krom, nikel, berilyum, kadmiyum, katran ve dumana maruz kalanların akciğer kanserine yakalanma riski yüksektir. Bu maddelere maruz kalma süresi ve maruz kalınan seviye arttıkça, risk de yükselmektedir. Herhangi bir nedenle yoğun radyasyona maruz kalmak, hava kirliliğinin olduğu yerde yaşamak da akciğer kanseri riskini artırmaktadır. Akciğer kanserine yakalanmış akrabası olan kişilerin, akciğer kanseri akrabası olmayan kişilerden iki kat daha fazla akciğer kanserine yakalanma riski vardır. Üçüncü el sigara dumanı, sigara içilen bir ortamda meydana gelen ve dumanın yüzeylere yerleşmesi sonucu oluşan kimyasal kalıntılardır. Üçüncü el sigara dumanı içerisinde bulunan bazı kimyasallar kansere neden olabilme potansiyeline sahiptir. Amerikan Toraks Derneği Tütün Aksiyon Komitesi bilim insanları, tıp dünyasının en çok okunan ve kaynak gösterilen Solunum ve Kritik Bakım isimli dergide yazdıkları makalede, kanıtlarla e-sigaranın zararsız olmadığını ortaya koydular. E-sigarada bulunan aromalar ağız içinde DNA hasarı oluşturmakta, hiç sigara içmemiş genç ve ergenleri sigara bağımlısı yapmaktadır. E-sigara kullanımı, sigara kullanımını da artırmaktadır”
NEFES DARLIĞI VARSA DİKKAT!
“Sigara içmemek veya sigara içenler için sigarayı bırakmak, akciğer kanseri riskini azaltmanın kanıtlanmış tek yoludur,” diye konuşan Prof. Dr. Figen Atalay, hastalığın şu belirtilere sahip olduğunu söyledi; “Akciğer kanserinin en genel belirtisi, inatçı öksürüklerdir. Bunun dışında, göğüs ağrısı, nefes darlığı, ateş, ses kısıklığı, yüz ve boyunda şişme, omuz ve kol ağrısı, sırt ağrısı, yutma güçlüğü ve kanlı balgam gibi bulgular da akciğer kanseri belirtileridir. Öksürükle birlikte gelen kanlı balgam, akciğer kanseri hastalarının 1/4’lük bir kısmında görülmektedir. Akciğer kanseri belirtilerinden olan baş ve kemik ağrısı, yorgunluk ve halsizlik de sıkça görülür. Akciğer kanseri belirtileri bazen oldukça sinsidir. Hastaların neredeyse 4’te birinde kanser hiçbir belirti vermeden oluşmaktadır. Çoğu kişi akciğer kanseri olduğunu başka bir hastalık sebebiyle akciğer röntgeni çektirdiğinde öğrenmektedir. Bu nedenle, rutin olarak yapılan kontrollerin akciğer kanserinin erken evrede belirlenmesinde hayati önemi bulunmaktadır.”
DÜZENLİ CHECK UP YAPTIRIN
Akciğer kanserini erken evrede yakalamak için düzenli Check-Up sayısını artırmak ve düşük doz akciğer tomografisinin önemli rol oynadığını vurgulayan Prof. Dr. Figen Atalay şöyle devam etti; “Özellikle 10-20 yıldır sigara kullanan 40 yaş üstü kişilerin ve ailesinde akciğer kanseri hikayesi olanların düzenli olarak doktor kontrolünde olması gerekmektedir. Kanser kelimesi kulağa korkutucu gelse de, günümüzde uygulanan farklı tedavi yöntemleri, ilerleyen tıbbi teknolojiler, yapılan farkındalık çalışmaları ve en önemlisi, erken teşhis sayesinde bu hastalıkta başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Erken etkili tedavi için erken tanı ve tedavinin önemi olsa da, en iyi yaklaşım sigaranın bırakılmasıdır. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek ve zararlı alışkanlıklardan uzak durmak da, uzun vadeli sağlık sorunlarını önlemeye yardımcı olacaktır”