Başkent Canberra'da parlamentoda Soru Zamanı oturumu sırasında yaklaşık 30 kişi eylem yaptı. Avustralya yayın kuruluşu ABC'nin haberine göre, eylemcilerin mülteci yanlısı sloganlar atması üzerine Parlamento Başkanı Tony Smith oturuma ara verdi.
Avustralya Federal Polisinin meclise çağrılmasının ardından güvenlik görevlileri, zamk sürdükleri ellerini tahta parmaklıklara yapıştıran protestocuları parlamento dışına çıkardı.
"POLİTİKALARINIZ KALBİMİZİ KIRIYOR"
Eylemciler, "kampları kapatın, onları buraya getirin" sloganları atarken, "Bugün buradayız çünkü zalimlikte dünya lideri oldunuz, buradayız çünkü politikalarınız kalbimizi kırıyor." ifadelerini kullandı.
Meclisteki protestonun deniz aşırı gözaltı merkezlerindeki sığınmacılara yönelik istismarların devam etmesi nedeniyle Whistleblowers Aktivistleri ve Yurttaşlar İttifakı tarafından düzenlendiği açıklandı. Grup sosyal medya üzerinden eylemi üstlenerek, "Meclisi kapattık" paylaşımında bulundu.
Aynı grup üyeleri daha önce de Başbakan Malcolm Turnbull'un Melbourne'daki konuşmasını engellemeye çalışmış ve kendilerini, Göç Bakanı Peter Dutton'un Brisbane'deki seçim ofisinin çatısına kilitleyerek eylem yapmıştı.
MECLİS YENİDEN ÇALIŞMAYA BAŞLADI
Başbakan Malcolm Turnbull ve iktidar milletvekillerinin çoğu, eylem esnasında salondan çıkarken ana muhalefet lideri Bill Shorten'ın salonda kalmayı tercih ettiği görüldü.
Shorten, "İşçi Partisinin bugün burada kalma nedeni, parlamentoyu kapatmak isteyenlere asla boyun eğmeyeceğimizi göstermektir." diye konuştu.
Savunma Sanayi Bakanı Christopher Pyne de eylemle ilgili kapsamlı soruşturma açılması önerisinde bulundu.
Bu arada eylemin barışçıl olduğunu aktaran ve 15 dakikalık kesintinin önemsiz olduğunu ifade eden Avustralya Yeşiller Milletvekili Adam Bandt, sosyal medya hesabından "15 dakikalık kesintiyi, ömür boyu sefalet ile karşılaştırdığımızda hiçbir şey değil." paylaşımında bulundu.
Meclis kesintinin ardından çalışmalarına kaldığı yerden devam etti.
GÖZALTI MERKEZLERİ
Avustralya hükümeti, ülkeye teknelerle ulaşmayı başardıktan sonra yakalanan sığınmacıları Papua Yeni Gine'de Manus Adası ile Pasifik ülkesi Nauru'da kurduğu gözaltı merkezlerinde tutuyor.
Yaklaşık üç yıldır bu merkezlerde tutulan mültecilerle sığınmacıların hiçbir zaman Avustralya'ya alınmayacaklarını her fırsatta ilan eden koalisyon hükümeti yetkilileri, söz konusu kişiler için ömür boyu vize yasağını kapsayan yasa tasarısı hazırlatıp meclisten geçirmişti.
Ülke içinde ve dışında yoğun tepkilere yol açan yasanın meclisten geçmesinin ardından Başbakan Turnbull, mülteci ve sığınmacıların Amerikalı yetkililerle varılan anlaşma gereği bir defaya mahsus ABD'ye gönderileceğini açıklamıştı. Ancak ABD'ye yerleştirilecek mülteci ve sığınmacıların kimlerden oluşacağı, kaç kişinin bu ülkeye yerleştirileceği henüz bilinmiyor.
Son verilere göre, mülteci hakkı elde eden 941 kişi Manus'ta, 675 kişi Nauru'da kalıyor. Merkezlerde tutulan 500 kişinin durumu ise belirsizliğini koruyor.
Ülke içinde ve dışında sert eleştirilere hedef olan gözaltı merkezleri hakkında, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) mülteci ve sığınmacıların derhal insani koşulların sağlandığı bir yere götürülmesi çağrısında bulunmuştu.
Federal hükümetin en fazla eleştirildiği politikaları arasında yer alan söz konusu merkezler, gösteri, saldırı, taciz, tecavüz ve intihar vakalarıyla gündemden düşmüyor.