Medline Adana Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Süheyl Haytoğlu, Türkiye’de her yıl yaklaşık 15 milyon kişinin sinüzitten etkilendiğini belirterek, “Tam ve doğru tedavi edilmediğinde kronik farenjit, göz çevresinde enfeksiyonlara, hatta körlük, menenjit ve beyin apsesi gibi çok ciddi sorunlara bile neden olabilir” dedi.
Sinüzitin tedavi edilmediğinde çok ciddi hastalıklara davetiye çıkarabildiğini anlatan Doç. Dr. Süheyl Haytoğlu, neredeyse şeker hastalığı veya kalp yetmezliği kadar hayat kalitesini düşüren sinüzit hakkında önemli bilgiler verdi. Doç. Dr. Haytoğlu, havaların soğuması ile birlikte çok sayıda kişinin sinüzit şikayetiyle hastanelere başvurduğunu belirterek, “Sonbahar ve kış aylarında viral enfeksiyonların yanı sıra hava kirliliğinin de artmasıyla daha sık görülmeye başlayan sinüzit, yüz kemiklerinin içerisindeki boşlukların iltihaplı doku ile dolması nedeniyle ortaya çıkıyor” diye konuştu.
Sinüzit her zaman baş ağrısı yapmıyor
Sinüzitin yüz kemiklerinin içerisindeki boşlukları kaplayan ve mukoza denilen örtünün iltihaplanması ve sinüs içinin iltihaplı doku ile dolmasıyla ortaya çıkan bir hastalık olduğunu söyleyen Doç. Dr. Süheyl Haytoğlu, “Sinüzit, burun tıkanıklığı, sarı-yeşil renkte burun akıntısı, geniz akıntısı, yüzde dolgunluk hissi, seste çatallaşma ve koku almada güçlük ile kendini gösterir. İnsanlar genellikle başı veya yüzü ağrıdığında sinüzit olduklarını düşünürler. Oysa ki sinüzit, kendini ağrı ile çok az fark ettirir” dedi.
Tedavi edilmezse kronikleşebiliyor
Sinüzitin tam ve doğru tedavi edilmediğinde kronik farenjit, göz çevresinde enfeksiyonlara, hatta körlük, menenjit ve beyin apsesi gibi çok ciddi sorunlara bile neden olabileceğini anlatan Doç. Dr. Süheyl Haytoğlu, “Sinüzit, akut ve kronik sinüzit olmak üzere başlıca ikiye ayrılır. Akut sinüziti herkes yılda birkaç kez geçirebilir. Buna soğuğa maruz kalma, alerji, hava kirliliği, vücut direncinin düşmesi gibi faktörler neden olur. Hastalık, yüz ve burunda basınç hissi, burun tıkanıklığı ve ateşle kendini belli eder. Bu şikayetlerin üç aydan daha fazla sürmesi halinde sinüzit kronik bir hal alabilir” şeklinde konuştu.
Tanı için çeşitli yöntemler mevcut
Sinüzit tanısının fiziki muayenenin yanı sıra endoskopik muayene, röntgen ve sinüs tomografisi ile konulduğunu söyleyen Doç. Dr. Haytoğlu, “Akut sinüzit yaklaşık 4 ila 6 hafta sürer veya ilaç tedavisi ile ya da kendiliğinden geçer. Şiddetli baş ağrısı görülür. Ağrının sebebi, sinüs kanallarının tıkanarak hava alamamasıdır. Ağrı kesiciler ve sinüsün boşalmasını sağlayan burun spreyleri etkilidir. Kronik sinüzit ise 3 aydan uzun sürer. Ağrı, akut sinüzitteki kadar şiddetli değildir ancak ağrı kesiciler fayda sağlamaz. Öncelikle antibiyotik tedavisi uygulanır. Eğer sinüzit kronikleşmişse yani ilaçla tedavi edilemiyorsa ameliyat gündeme gelebilir” dedi.
Kronik sinüzitte cerrahi seçenekler
Kronik sinüzit hastalarına “endoskopik sinüs cerrahisi” ya da “balon sinoplasti cerrahi” yöntemleri uygulanabildiğini anlatan Haytoğlu, “Kronik sinüzit hastalarında buruna salgıların boşalmasını sağlayan kanalcıklar tıkalıdır. Endoskopik sinüs cerrahisinde daralmış veya tıkanmış olan bu kanalcıklar genişletilir, havanın kolayca girebileceği ve salgıların buruna boşalabileceği bir alan yaratılır. Bu yöntemin uygulandığı hastalarda ameliyat sırasında iltihaplı dokular ve sinüslerin doğal kanallarını tıkayan polipler varsa temizlenir, varsa diğer anatomik bozukluklar düzeltilerek sinüslerin kanalları açılır” ifadelerini kullandı.
Balon sinoplasti cerrahi yönteminin ise burun boşluklarının içinin balonla genişletilmesi şeklinde yapılan bir işlem olduğunu söyleyen Doç. Dr. Süheyl Haytoğlu, şunları kaydetti:
“Bu yöntemde ince bir çubuk yardımıyla genişletilmesi gereken bölgeye görüntüleme sistemleri eşliğinde sönmüş bir balon yerleştirilir. Balon o bölgede şişirilerek daralmış olan bölge genişletilir. Bu işlem yaklaşık bir saat sürer ve hasta iki gün sonra işine dönebilir. Balon sinoplasti cerrahi yöntemi genellikle ana sinüslerin kanalları ile alın bölgesindeki sinüs kanallarını genişletmekte daha yaygın olarak kullanılıyor.”