Sinüslerin fizyolojisinde bir sorun olduğunda ise mukusun sinüs içinde biriktiğini belirten Bayındır İçerenköy Hastanesi Kulak Burun Boğaz, Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ethem Şahin, eğer patoloji devam ederse mukus birikiminin devam ettiğini ve bakteriler için rezervuar görevi yaptığını, bunun da enflamasyona ve iltihaba yol açarak sinüzit başlattığını söylüyor.
Şikâyetler 3 haftadan kısa sürer ve tedaviye yanıt verirse akut (basit) sinüzit olarak adlandırıldığını ve burun akıntısının genelde açık sarı renkli olup baş ağrısı yaşandığını belirten Doç. Dr. Ethem Şahin, “Şikâyetler 3 haftadan uzun sürer, tedaviye cevap vermezse kronik (müzmin) sinüzit olarak adlandırılır. Kronik sinüzitte baş ağrısı pek olmaz ve koyu sarı renkli burun akıntısı mevcuttur. Tanı için doktorun muayene bulgusu ve şikâyetler yeterlidir. Normal KBB muayenesinde kesin tanı konulamadığında radyolojik tetkiklere (sinüs grafisi, sinüs tomografisi gibi) ihtiyaç duyulabilir” ifadelerini kullandı.
Burnun Açık Kalması Tedavide Çok Önemli
Burnun açık kalmasının tedavinin en önemli basamağı olduğunu belirten Doç. Dr. Ethem Şahin; “Serum fizyolojikli yıkamalar yapılmalı, burun açıcı birtakım spreyler kullanılmalıdır. Bunun yanında burun açıcı dekonjestan denilen haplar, kortizonlu burun spreyleri, mukus çıkarılmasını kolaylaştırıcı şurup veya haplar kullanılabilir. Sinüzitin bakteriyel olduğu düşünülüyor ise antibiyotik tedavisi verilmelidir. Hastalar 2-3 hafta antibiyotik tedavisiyle takip edilir ve şikâyetler gerilemezse hastanın sinüs tomografisi çekilir. Sinüs BT’de patolojinin devam ettiği gözlenirse ameliyat olasılığı doğar” açıklamasında bulundu.
Endoskopik Sinüs Cerrahisi En Çok Kullanılan Tedavi Yöntemi
Endoskopi, KBB alanında en çok burun çevresindeki sinüslere yapılan ameliyatlarda kullanılıyor ve buna ‘endoskopik sinüs cerrahisi’ deniliyor. Bu ameliyatın uzun yıllardır tüm dünyada sinüzit cerrahisinde kullanılan neredeyse tek yöntem olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Ethem Şahin, “Endoskopik sinüs cerrrahisi, lokal ya da genel anestezi altında kolayca yapılıyor. Ameliyatların hepsi burun deliğinden girilerek yapılır. Sinüs cerrahisi ortalama 1 saat sürer. Ameliyatın amacı, hastalıklı sinüslerin ağzını açıp, var olan iltihabı ya da hastalıklı dokuyu buradan uzaklaştırmak ve sinüslerin burun ile beraber aynı anda havalanmasını sağlamaktır.” diye konuştu.
Belirli Aralıklarla Takip Şart
Ayrıca uzman ellerde yapılan endoskopik sinüs cerrahisinde başarı oranının yüksek ve nüks ihtimalinin düşük olduğunu açıklamalarına ekleyen Doç. Dr. Ethem Şahin sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Endoskopik sinüs cerrahisinin başarı oranı yüzde 70-90 arasında olmakla beraber, ameliyat sonrası iyi takip edilmesi ve var ise alerjik rinitin tespit edilip tedavi edilmesi, kronik sinüzitin tekrarlamasını neredeyse sıfıra yakın hale getirir. Bu nedenle, hastanın varsa şikâyeti mutlaka alerji testi yapılıp, bu yönde tedaviye başlanmalıdır.”