Türkiye’de geçen yıl 50’den fazla şirketin iflas başvurusunda bulunduğunu belirten IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği CEO’su Murat Çiftçi, “Şirketiniz ne kadar büyük veya küçük olursa olsun, kurumsal liderleriniz başarınızın ayrılmaz bir parçasıdır. İşletme sahipleri ve liderlerinin genellikle daha yüksek bir davranış standardına tabi tutuldukları, ilgi odağı haline geldikleri ve bunun da onları pek çok riskle karşı karşıya bıraktığı da yadsınamaz” dedi.
En fazla rağbet gören branşlar arasında
Türkiye’de geçen yıl 50’den fazla şirketin iflas başvurusunda bulunduğunu belirten Murat Çiftçi, “2022 yılı da dünya çapında önemli belirsizlikler, yeni virüs dinamikleri, aşılama oranları, genel makro ekonomik ortam; Türkiye bazında kur belirsizlikleri ve enflasyon gibi etkenlerin gölgesinde ilerliyor. Bu riskler de göz önüne alındığında olası iflas durumları oluşabilir ve bu durum yönetici sorumluluk sigortası ile doğru bir şekilde yönetilebilir. 2022 yılında da en fazla rağbet gören branşlardan biri olan yönetici sorumluluk sigortaları; şirkete ve hissedarlara borçlu olunan mütevelli görevlerinin ihlali, hissedar eylemleri, hataları bildirimi, yanlış veya yetersiz açıklama ile yanlış beyan gibi konulara karşı kişileri koruma altına almaktadır.
Örneğin; yönetici veya yönetim kurulunun, şirketin çıkarları için değil, kendi çıkarları için hareket ettiği iddiası, sözleşmeye yanlış müdahale, haksız ticaret uygulamaları, tüketici koruma ihlalleri ve çıkar çatışmaları gibi durumlarda kişiler teminat altına alınabiliyor. Yönetici sorumluluk sigortası kapsamında herhangi bir nedenle yönetmeliklere veya yasalara uyulmaması, alacaklı ya da rakip talepleri ve istihdam uygulamaları ile İK sorunları konusunda yöneticilere uzman danışmanlık desteği de sunuluyor” diye konuştu.
Finans sektöründeki dijitalleşme yönetici risklerini katladı
Murat Çiftçi, finansal hizmetler sektörünün risk yönetimi açısından birçok zorlukla karşılaşmaya devam ettiğini belirterek, şu değerlendirmede bulundu: “Önümüzdeki dönemde artan varlık balonu riski ve enflasyon ile birlikte piyasaların daha değişken hale gelmesi kaçınılmaz görünüyor. Enerji fiyatlarındaki artış ve tedarik zinciri kesintileri göz önüne alındığında ekonomik iyileşmeye yönelik belirsizlik devam ediyor, bu da para politikalarının sertleşeceğine işaret ediyor. Diğer taraftan Covid-19 pandemisinin ardından dijitalleşme daha da hızlandı ve bilgi ve iletişim teknolojisi, finansal kurumların işleyişinde vazgeçilmez bir rol oynamaya başladı. Dijitalleşme sadece ödemeleri değil, aynı zamanda borç verme, menkul kıymet takas ve uzlaşma, ticaret, talep yönetimi ve arka ofis işlemlerini de kapsıyor. Finans sektörü sadece büyük ölçüde dijital hale gelmekle kalmadı, dijitalleşme aynı zamanda sektör içindeki ve üçüncü taraf altyapı ve hizmet sağlayıcılarla olan bağlantıları ve bağımlılıkları da derinleştirdi. Bilgi ve iletişim teknolojisi riskleri uygun şekilde yönetilmezse şirket, müşteri tazminatı, ek danışmanlık maliyetleri, gelir kaybı ve düzenleyici para cezaları dahil olmak üzere çeşitli nedenlerden kaynaklanan işletme giderlerinin artmasına neden olabilecek hizmet kesintileri yaşayabilir. Özellikle şirket siber suçlular tarafından hedef alınmışsa, sonuçta şirketin hisse senedi fiyatını etkileyebilecek olan marka itibarı da etkilenecektir.”