Şirketler, potansiyel felaketler karşısında iş sürekliliğini nasıl koruyacaklarına dair her zamankinden daha endişeliler. Öyle ki yapılan son araştırmalar şirketlerin felaket sonrası 1 yıl içinde iflas etme oranının %40’lara ulaştığını gösteriyor. Firmaların her türden BT ihtiyacının bulut tabanlı hizmetlerle tek elden sağlanması alanında uzmanlaşmış ilk yerli şirket olan Teletek’in Genel Müdürü İlyas Turgut’a göre, felaket senaryolarına karşı şirketlerin en büyük kozu, farklı coğrafi bölgelerde sahip olacakları veri merkezleri.
Şirketlerin Dijital Varlıkları Yok Oluyor
Gerek doğal gerekse insan faktörüne dayanan sebeplerden kaynaklanabilecek iş kesintileri şirketleri tehdit altında bırakıyor. Şirketlerin olası felaketler karşısında iş sürekliliğini korumak için önlemler alması gerekirken, çoğu şirketin bu konuda yeterli adımlar atamadığı ve gerekli çözümlere sahip olmadığı görülüyor. Felaketler karşısında şirketlerin veri merkezlerinin doğrudan etkilendiğini dile getiren İlyas Turgut, şirketlerin BT sistemlerini etkileyebilecek her türden felaket karşısında iş kesintilerinin yaşanmaması için tercih edilen veri merkezlerinin de koruma altında ve farklı bölgelerde olmasına dikkat edilmesini öneriyor. Çoğu şirketin kapsamlı bir felaket kurtarma çözümüne sahip olmaması durumunda sistemlerine zarar verecek bir felaketten kolayca kurtulamayabileceğini belirten Turgut, işleri kesintiye uğrayan şirketlerin, felaket sonrasında zarar görmüş sistemlerinden dolayı işlerinin durduğunu ve yaşanacak veri kayıpları ile dijital varlıklarının yok olabileceğini dile getiriyor.
Çözüm Farklı Coğrafi Bölgelerde Bulut Yedekleme Hizmeti
Şirketleri iflasa kadar sürükleyebilen felaket süreçlerinde dijital varlıklarından olmak istemeyen şirketlerin verilerini bulut ortamlarında yedeklemesinin mümkün olan en verimli felaket yönetimine kapı açtığının altını çizen Teletek Genel Müdürü İlyas Turgut, bulut ortamında yedekleme hizmetinin de sadece bu duruma çözüm olamayacağını, şirketlerin bu hizmetten yararlanırken dikkat etmeleri gereken noktalar olduğunu ifade ediyor. Yedeklenen verilerin bulundurulduğu veri merkezlerinin farklı coğrafi bölgelerde olmasının önemini vurgulayan Turgut, Avrupa ve Anadolu olmak üzere İstanbul’da 2 tane, Ankara’da ise 1 tane veri merkezine sahip olduklarını, doğru felaketten kurtarma ve iş sürekliliği politikalarına sahip şirketlerin veri kayıplarını kritik seviyelere ulaşmadan önleyebildiğini ve herhangi bir ek yazılıma veya donanıma ihtiyaç duymadan iş sürekliliğini dakikalar içinde sağlayabileceklerini belirtiyor.