Bir Sivaslı olarak ve doğal olarak doğduğum şehri, az da olsa yaşadığı ve geçmişim ile gelecek soyumun yaşadığı şehri tanımamak, bilmemek ve yazmamak büyük eksiklik olur benim için.
Sivas dediğinizde aklınıza dondurucu, insan öldüren soğuklar akla gelse de, benim için Sivas Türkiye’nin oksijen deposu, derin dondurucusu ve her şeyden önemlisi temeli.
Bir bina yapıldığında mimar temelin sağlamlığını bakar.
Bir ağaç diktiğinde çiftçi, toprağın verimliğine bakar.
Bir öğrencinin geleceği, onun ilk temel eğitimi ne kadar aldığına bakar.
Bir türkü söylediğinde sanatçı, ilk notaya doğru giriş yapıp yapmadığına bakar.
Yani bir şeyin temeli, ilk anları onun geleceğinin de ne kadar sağlam, güvenilir, güzel ve aydınlık olduğunu gösterir.
Memleketim Sivas da Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinin atıldığı yerdir.
Ondan sağlamdır, güvenilirdir ve geleceğe doğru emin adımlarla da ilerlemektedir.
Kendim memleketimin önemini, Cumhuriyet tarihindeki yerine bu kadar iyi bilme gayet doğal da, doğal olmayan Türkiye
Cumhuriyeti’nin her yönden savunucusu olan insanlarımızın bu temelin atıldığı şehri görmemeleri, o kongrenin yapıldığı yeri gezmemeleri, Sivas’ın insanlarıyla bir araya gelip, bu coşkuyu tıpkı diğer milli bayramlar gibi coşku içinde kutlamamalarına hep garipsemişimdir.
Eğer bu ülkede, milli mücadele anılacaksa, eğer bu ülkede şehitlerimiz, gazilerimiz anılacaksa, eğer bu ülke de Mustafa Kemal Atatürk anılacaksa, eğer bu ülkede Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ve kurtuluşu anımsatılacaksa buna Sivas’tan en coşkulu şekilde yaparak başlamak gerekir.
Temelinde minnetle, saygıyla, coşkuyla, heyecanla, her birlikte kutlamayan bir Sivas Kongresi varsa, sonrasında neresi ne zaman düşman işgalinden kurtarılmışın o kadar da bir
anlamı kalmıyor.
Her il, ilçe, köy kurtuluşunu kutlayabilir ama bunun temelini yani Sivas Kongresi’ni ve o kongrede anılan kararları ve orada
bir araya gelen milli iradeye gereken değeri ve önemi vermeden kutlaması, bir tık eksiklik demektir.
Sivas: Cumhuriyetin Temelinin Atıldığı Yerdir!