SİYAH

Aysel Çakıroğlu yazdı

Hayallerimiz mi siyahtı, içimiz mi kararmıştı, yoksa siyaha mı aşıktık, belki de siyah asildi dönülmez akşamın zifiri ufku gibi bir his. Oysa siyahında bir rengi vardı tıpkı yeşil gibi, kırmızı gibi, pembe gibi. Ne siyah kendini bir renk olarak gördü, ne de biz siyahı bir rengin kesesine koyduk. Halbuki gökkuşağında bile siyah vardı. Siyahın aslında bir adı vardı. Evlenirken damat siyahlara bürünür, gelin bezaylara. Ölen kişi kefenlenir beyazlanır, kalanlar yine siyah. Ya bizim içimiz kararmış ya da siyah içimize kara bir leke bırakmış.

Uzun bir yolda gecenin zifiri karanlığında yürüyorum hiç bitmeyen dertlerime. İçim yine kan karası, tabiki başımda yar yarası. Gelde içme şu zıkkımı. Akla yar düşünce çöküyor gönle zifiri kara geceler. İsmin dilimde zikir olmuş yirmi dört saat seni heceler. Biri şu ısdıraba dur desin yoksa öldürecek bizi bu cümleler.

Oturdum kara kara düşünüyorum renk kıtlığı var sanki beyaz beyaz düşünmek dururken, pembe pembe hayaller kurmak varken, mavi mavi gökyüzünü , yeşil yeşil çimlerde izlerken neden kara kara diye yıllardır sordum kendime hiç cevap alamadım. Sonra anladım ki bizim hayallerimiz beyazdı kirlendi, karardı, bizim yarınlarımız aydınlıktı harcandı, karardı, bizim önümüz açıktı kapandı, karardı, bizim umutlarımız parlaktı soldu, yine karardı. Ondandır işte siyaha hem aşık hem mahkumuz

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri