Türkiye’nin geleceğe umutla baktığını ifade eden Toros, bunda en büyük faktörün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyledi. Türkiye’nin eski Türkiye olmadığına işaret eden Toros; "İş dünyasında bulunan biri olarak sık sık yurt dışı seyahatlerinde bulunuyor, çeşitli iş insanları ile etkileşime giriyoruz.
İş adamları olarak açık ve net şekilde görüyoruz,Sayın Cumhurbaşkanımızın karizması, cesareti, feraseti sayesinde yurtdışında bulunan bir çok kesimin ülkemize olan bakış açısı çok ciddi şekilde değişmiştir. Bugün çeşitli algı oyunlarıyla, yurt dışında kötü bir imaj çizildiğini deklare edenlerin çoğu özünde kötü imaj yaratma çabasına girenlerdir. Türkiye, özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğiyle beraber dış ülkelere boyun eğmeyen, dikte ettirilen ülke değil politika belirleyen, masanın kenarında değil başında tutulan bir konumdadır. Bu başarı elbette bir çok şer odaklarının işine gelmeyen bir durumdur.
2002 tarihindeki seçimlerden sonra sözün ve kararın millete geçtiğini ifade eden Toros; ‘’ Türkiye’nin geçmişini bilmeyenlerin geleceği hakkında ahkam kesmeye kalktığı süreçlerden geçiyoruz. Oysa çok uzağa değil, yakın geçmişe bakıldığında gecelik faizlerin, banka ve hastane kuyruklarının, IMF gibi küresel diktaların egemen olduğunu görebiliriz. Sayın Cumhurbaşkanımız göreve geldiği günden itibaren sağlıktan savunma sanayiine, eğitimden tarıma bir çok alanda iyileştirmeler yaparak ülkenin önünü açmış, küresel ekonomide güçlü bir profilin oluşturulmasının en büyük vesilesi olmuştur.
Sayın Cumhurbaşkanımızın bu girişimleri yıllarca ezilen, ötelenen, bin bir sıkıntı çeken milletimizin kimsenin boyunduruğu altında yaşamadan, en konforlu hastanelerde tedavi görmelerine, çok uzun süreler geçmeden konut sahibi olmalarına, işsizlik maaşlarından faydalanmalarına ve sosyal hizmetlerle doğrudan buluşmalarına vesile olmuştur. Milletimiz yıllarca özlemle beklediği hizmetlere; kendi gibi düşünen, tüm duygularına tercüman olan milletin adamı sayesinde kavuşmuştur. Bu vesileyle Sayın Cumhurbaşkanımız milletin ta kendisi olarak, bizlerin ve bir çok vatandaşımızın dualarını almış, iç ve dış politikadaki duruşu ile gurur kaynağımız olmuştur" dedi.
Darbe girişimi gecesi bankamatik kuyruklarına girenlerin ülke üzerinde korku imparatorluğu oluşturmaya çalıştığını söyleyen Toros; ‘’ Milletin Külliyesini, Meclisini, evini bombalayan, milletin üzerine alçakça kurşunlar yağdıranları unutup, ülkenin gelişmesi için canını ortaya koyan liderini hedef alanlar şunu bilsin ki; bu millet ‘’milletin adamını’’ kimseye yedirmez. Menderes’i asanları, Özal’ı zehirleyenleri bu millet gördü ve uyandı. Bütün mesele de bu zaten. Milletin adamlarını, milletin hizmetkarlarını birileri istemiyor.
Siyasetçisinden iş adamına, STK temsilcisinden bürokratına bu ülkede birileri eski Türkiye özlemi çekiyor. Buradan şunu çok açık bir şekilde söylemekte fayda var. Türkiye eski Türkiye değil. Yeni Türkiye’de sizin eskiye çevirmeye gücünüzün yeteceği bir Türkiye değil. Yeni nesil artık tüm dünya ile yarışmayı, dünyanın en güçlü ekonomilerinden biri olmayı, muasır medeniyetler seviyesine yatarak değil çalışarak koşmayı hedefliyor. Ve bunu engellemeye hiçbir vesayetçi ve şer odağının gücü yetmeyecektir" diye konuştu.
Toros, iyi bir siyasetçiyi ise şöyle tanımladı :
1)''Ben olmazsam bu gemi batar'' demez. Hedefe odaklanır, gemiyi sağ salim limana yanaştırmaya bakar. İçinde bulunduğu politik veya ideolojik kitleyi/davayı zor durumda bırakmaz.
2)'Ben' diye başlanan her şeyin kaybedilişle biteceğini bilir. Bu nedenle ben demez. Ekip ruhuna inanır, 'biz' der.
3) Siyasette 24 saatte birçok şeyin değişebileceğini bilir. Bu nedenle kesin konuşmamaya gayret eder.
4) Maddi gücün bir noktadan sonra geçersiz olduğunu bilir. Çünkü siyaset sanayicilik değildir. Üretim tesisi hiç değildir. Yatırımdır. Ve o yatırımın unsuru insandır. Kalp kırmamaya, gönül kazanmaya bakar.
5) Prensipli davranır. Az konuşur çok çalışır. Çalışmasının yansımasını kendi anlatmaz. Bunun notunu toplum verir. Siyasal kişilik algısı da buradan hareket ortaya çıkar. Kişinin kendisini anlatmasından değil.
6) Rakiplerinin eksikleriyle ilgilenmek yerine kendi artılarına bakar. Başkasına kuyu kazmak yerine kendisine sağlam bir temel atmanın daha anlamlı ve daha ahlaki olacağını bilir.
7) Ve netice olarak; ilkeli, disiplinli, karakterli, donanımlı iş sahibi ve siyasetten geçinen biri değil ise; mutlaka iyi bir konumda değerlendirilir.