Siyasette dizayn zamanı!

Ali EYCE

Adına değişim derseniz değişim, dizayn derseniz dizayn, yenilenme derseniz yenilenme Türkiye'de siyasette oldukça hareketli günlerden geçiyor.

Ortada, görünürde genel veya yerel seçim yok ama siyasi partilerin, özellikle de Türkiye'nin iki büyük partisi AK Parti ve CHP'sinde iç değişim, iç seçim, iç yenilenme çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor.

Cumhuriyet Halk Partisi, Tüzük Kurultayı'na gidiyor.

Tüzük değişikliği yapmak ve program değişikliği çalışmalarını başlatmak üzere gerçekleştirilecek Olağanüstü Kurultay ise resmen 6 Eylül’de başlayacak ve 9 Eylül’e kadar çalışmalarına Ankara’da devam edecek.

CHP'nin tüzük kurultayı ismini verdiği kurultayın siyaseten değişim kurultayı olduğunu bütün herkes net şekilde anlamış durumda.

CHP'de hesaplar, yerel seçimlerde kazanılan birinci parti başarısını, genel seçimleri de yansıtabilecek yolları, çalışmaları ve programları belirlemek.

Bu değişim içinde CHP'ye bir çok yeni fikirler gireceği gibi, bir çok yeni siyasetçilerin de girişine izin verileceği siyasi kulislerde konuşuluyor.

CHP, en son yapılan genel kuruldan çıkan değişim ve bu değişimin Türkiye siyasetinde yarattığı olumlu havadan oldukça mutlu ve umutlu.

Değişimi devam ettirmenin CHP'ye iktidar yoluna açabileceği konusunda parti içinde fikir birliğine varılmış durumda.

AK Parti'de ise işler daha da uzun süreçli işliyor.

AK Parti, en son yapılan genel seçimlerde birinci parti çıkmasını, Cumhurbaşkanlığını kazanması bir kenara koyup, en son yapılan yerel seçimlerde ikinci parti çıkmasının muhasebesinde.

21 yıldır hem genel seçimlerde, hem yerel seçimlerde birinci parti çıkmayı başaran AK Parti'de değişimin gerekli olduğunu ise AK Parti'nin en üstündeki de, en altındaki de net bir şekilde ifade ediyor.

AK Parti teşkilatlarında, sadece birilerini değiştiği ama bir şeylerin tam anlamıyla değişmediği, sadece birilerinin isimlerinin konuşulduğu ama başka isimlerin konuşulmasına dahi izin verilmediği bir kısır döngü rahatsızlığı var.

Bu rahatsızlık teşkilatlarda, ne yaparsanız yapın, ne kadar çok çalışırsanız çalışın asla kazanan tarafta olamıyorsunuz gibi bir de olumsuz esinti veriyor.

En son yapılan yerel seçimlerdeki AK Parti'nin ikinci parti olmasının temelinde de teşkilat içindeki bu olumsuz düşünce vardı.

Yerel seçimlerde belediye başkan adaylarını es geçtim, meclis üyesi listeleri teşkilat içinde ciddi tartışma konusu oldu.

Emeğinin çalındığını, haksızlık yapıldığını, hak etmeyenlerin aday listelerinde yer aldığını sosyal medya hesaplarında paylaşarak tepki veren AK Partililer, 'AK Partiliyiz, Reisciz" demeyi de ihmal etmediler.

AK Parti'nin işte her şeye rağmen, bütün kırgınlıkları içinde taşımasına rağmen "AK Partiliyiz, Reisciyiz, Recep Tayyip Erdoğan'ı seviyoruz" diyen kitleleri rahatlatacak kongre süreçlerinden ve bu kongrelere bağlı değişim süreçlerinden geçmesi gerekiyor.

AK Parti'yi gençleştirmesi gerekiyor!

Gençleştirmek derken yaş olarak değil, fikir olarak.

AK Parti, eğitimli ve insan ilişkilerinde deneyimli olanlara daha çok alan açabilmeli.

Bunun içinde suyun başında duran, suyun vanasını kendi istek ve beklentilerine göre kısıp, açanlardan kurtulması gerekiyor.

Vesselam!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.