SOKAKLAR BOŞ, SUÇLU BOŞ DEĞİL!

Ali EYCE

Virüs nedeniyle akşam 21.00’den sonra sokağa çıkma kısıtlamasına genel anlamda uyum sağladık. Hatta alıştık da, bu saatten sonra işlenen suçları görünce, kısıtlamanın suç işlemeye meyilli insanları pek de ilgilendirmediğini düşünüyorum.

Bazen şöyle kafam estiğinde, dışarı çıkıyorum kısıtlama başladıktan bir iki saat sonra.

Kısıtlamayla ilgili tedbirleri gazeteci olarak kontrol ediyorum.

Haber çıkar diye değil.

Normalde herkesin kısıtlama nedeniyle evinde olması zorunlu olduğu halde, dışarda insan olmayacağına göre, haberin de ana öznesi insan olduğuna göre, benimki haberden daha çok şehrin her tarafını saatlerce süren değil dakikalar içinde gezip görebilmek.

Düşünsenize, Fahrettin Altay’dan yola çıkıyorum, hızım hız kurallarına uygun şekilde ve yaklaşık yarım saat sonra Bostanlı İskelesi’nin oraya geliyorum.

Yani İzmir’in bir ucundan, diğer ucuna, yolları seyrederek, şehri seyrederek gitmem neredeyse yarım saat.

Neyse bu şehir keyfini daha fazla anlatıp, ‘Hadi bir de biz bakalım’ düşüncesine girip, kimseyi suç işlemeye teşvik etmiş olmayalım.

Basın kartını verdiği avantajı kullandığımı umarım direk belli oluyordur.

Biz gazeteciler bazen kar yağdı haberi yapmaya gittiğimizde kardan adam, deniz sezonu başladı haberi yapmaya gittiğimizde denizin tadına şöyle bir iki saat bakarız.

Bu da meslek stresini atmanın kısa yolu.

Yeniden boş yollara döneyim.

Ana hatlar dediğimiz caddeler gerçekten boş. Ama sokakların içine, mahallelerin içine girdiğimizde sokağa çıkma kısıtlamasına pek de o kadar uyulmadığını fark ettim.

Parkların kıyısında bekleyen gençleri, yakın yerden misafirlikten gelen aileleri görünce.

Bu kadar uygulama ve tedbirin de sağlık açısından faydası oldu, eleştirim kısıtlamanın varlığı veya yokluğu üzerine değil.

Ama kısıtlamanın, sadece ana caddeler üzerinde olduğunu, sokaklarda olmadığını sananlar, bırakın gezmeyi, tozmayı, beklemeyi, kısıtla içinde suç bile işler oldular.

Kısıtlama saatlerinde birbirini vuran, birbirini döven, birbirine saldıran ve bir şeyleri çalanlar var.

Hırsıza kilit dayanmaz misali, kısıtlama maalesef suç potansiyeli içindeki insanları suçu işlemekten de alıkoymuyor.

Sağlıkçılar iyileştirmeye,  polisler kurallara uyulmasını sağlamaya çalışırken, suç işleyenleri virüs çarpsın diyorum, başka da bir şey demiyorum!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.