Tatilin, öğrenci için okuldan kopmak anlamında gelmemesi gerektiğini söyleyen Psikolog ve Aile Danışmanı Beyza Ece Yılmaz, "Bu süreçte kısa bir zaman bile olsa, düzenini bozan bir öğrenci, okullar açılınca uyum sağlamakta güçlük yaşayabilir. En basitinden sabah kalkma ve akşam yatma saatlerinde çok büyük bir değişiklik olmamalıdır. Dengeyi bulmak önemli tabii ki. Tatil diye ne hiçbir şey yapmamak, ne de askeriye düzenine geçmek doğru. Aslında tatil doğru değerlendirildiği takdirde tam bir fırsata dönüşecektir. Okul döneminin sorumlulukları olmaksızın daha geniş bir vaktin sunulmasıdır aslında öğrenciye. Kısaca “dinlenerek öğrenme” diyebiliriz." dedi.
Peki, biz bu tatili anne babalar olarak doğru bir şekilde nasıl yönetebiliriz?
Bu soruyu iki başlık altında ele almak gerektiğini söyleyen Yılmaz, "Tatilde çocukların çalışma düzenini oluşturmasına destek olayım derken, bazı anne babalar kurulu saat modeline geçebiliyorlar. Çocuklarına ders çalıştırabilmek için durmadan “Kalk ders çalış!” gibi ikazlarda bulunuyorlar. Fakat burada önemli olan sorumluluk bilinci olan çocuklar yetiştirebilmek. İlk yapmamız gereken çocuğun karnesinin ya da notlarının kötü gelmesi halinde tatil hakkını elinden almamak. Çünkü çocuğu bu şekilde cezalandırmak işlevsel değildir ve maalesef bize bir katkısı olmayacaktır. Çocuğun istenilen performansı elde edememesinin sebebi aile üyelerince oturulup yapıcı ve sakin bir şekilde konuşulmalıdır. Suçlamak yerine çocuğun önündeki engeller kaldırıldığında, hem çocuklar hem de ebeveynler daha mutlu olacaktır.
Başarısızlığın veya odaklanma problemlerinin sebepleri çok çeşitlidir. Şu şekilde birkaçını sıralayabiliriz: Çocuğun yapabileceğine inancının olmaması, akran zorbalığı gibi okulda yaşadığı problemler, kendine uygun bir ders çalışma programının olmaması, hatalı ebeveyn tutumları (yüksek başarı odaklı ve baskıcı ya da ihmalkar), arkadaş edinme ve arkadaşlığı sürdürmede zorluk yaşama, kaygı bozuklukları, depresyon, özgül öğrenme güçlükleri, sevilen kişilerin kaybı gibi travmatik yaşantılar...
Çocuklarımıza en verimli desteği sorunları tespit ettikten sonra sunabiliriz. Çocuğun çalışma programının onunla beraber fikir alış verişi yaparak oluşturulması, çocuğa da söz hakkı verildiği için motivasyonunu arttırır ve değerli olduğunu hissettirir. Unutulmamalıdır ki ders çalışma programı da kişiye özeldir. Onun haricinde çocuğun sağlını ve yaşadığı problemleri göz ardı etmemek gerekir. Bu tarz durumlarda gecikmeden psikolojik destek almak hem aile hem de çocuk için çok faydalı olacaktır.
Tatilin başında aile içindeki sorumlulukların belirlenip paylaştırılması, çocuğun sorumluluk bilincinin oluşturulması ve aile bireylerine düşen iş yükünün azaltılmasında yardımlaşma ve destek olma davranışının pekiştirilmesi anlamında büyük önem taşır. Tatil de olsa süreklilik önemlidir. Çünkü istenilen davranış alışkanlıkları istikrar ve sabır olduğu zaman edinilir." açıklamalarında bulundu.
Tatilde nasıl kaliteli vakit geçirebiliriz?
Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:
"Her şeyden önce çocuğumuza zaman ayırarak. İlla sürekli dışarı çıkmanıza gerek yok. Evde de kaliteli güzel zaman geçirebilirsiniz birlikte. Anne babalar çocuğa zaman ayırmadığında bu durum çocuğun bilişsel, duygusal ve sosyal gelişimi için dezavantaj yaratır. Çocuğunuz daha mı az bilgisayar telefon kullansın istiyorsunuz? O zaman beraberken siz de usulca elinizdeki telefonları yere bırakın. Ya da eve gelir gelmez televizyonun başına geçmek yerine çocuğunuzla sohbet ederek dinlenin. Çocuğunuz kitap okusun mu istiyorsunuz? Örneğin saat yedide alın elinize kitapları. Salonda kitap okumaya başlayın ebeveynleri olarak. Rol model, olarak teşvik etmek çok daha etkili olacaktır inanın.
Tatilde ev dışında şehir turları, müze gezileri yapabilir; bilim merkezlerini, sanat galerilerini, tarihi mekânları ziyaret edebilirsiniz. Bu çocuğun genel kültür, tarih ve bilim anlamında da gelişmesine ve ilgi alanlarını keşfetmesine katkı sağlar."