İnsanların birbiriyle iletişim kurmak, yaşamı paylaşma adına iyi bir uygulama, hayata artı güç katsa da, işin içinde sorunlu, sorumsuz ve her an mağdur yaratan bir sosyal medya gerçekliğiyle karşı karşıyayız.
Sahte isimlerden, sahte hesaplardan, olmadık şekilde insanların maddi ve manevi zararlarına çalışan hesaplardan vazgeçtim, sosyal medya usulsüz, gerçek dışı, dolandırıcılık ihtiva eden reklamları bile sırf üç beş kuruş para kazanmak adına kabul ediyor, yayınlıyor.
Türk Ceza Kanunu'na suç vardır, suçun işlenmesine aracılık etmek de vardır.
Suçun işlenmesine reklam alarak, reklam yaparak neden olan sosyal medya şirketlerinin, yöneticilerinin de yargı önüne çıkartılıp, suç unsuru taşıyan, mağdur yaratan ilanlardan dolayı hesap vermesi gerekir.
Gazeteci olarak bizlere doğru, tarafsız haber yapma konusunda kıstaslar getirirken, insanların doğru bilgi edinmesini, yayıncılığın doğru yapılmasını isteyenler, mağdurlar yaratan, dolandırıcılık ihtiva eden sosyal medya yayıncılığı ve ilancılığına karşı da acil önlem almak zorunda.
Her gün bir başka operasyonda polis, mağdurları mağdur edenleri yakalamakla meşgul olurken, oturdukları yerden üç beş lira kazanan, milyonları cebine reklam parası olarak atan ve suça zemin hazırlayanlar bu kadar rahat olmamalı.
Ünlü bir marketin logosunu kullanarak, düşük fiyatla beyaz eşya sattığını iddia eden ve bunun ilanını sosyal medya üzerinden veren kişi veya kişilere, ünlü marketle ne ilişkiniz var, bu ürünlerden bu fiyata elinizde var mı? diye sorma gereği duymayanlar, suçun işlenmesine aracılık etmekten başka bir şey yapmıyorlar demektir.
İlandan ilanı veren kişi sorumludur düşüncesi, parayı almak adına suça zemin hazırlamayı kabul etmek, suçun işleneceğini bilerek, isteyerek kabul etmekten başka bir şey değildir.
Sosyal medyada sponsorlu ilanlara, para verilerek yapılan yayınlara tüketici olarak dikkat etmemiz gerekiyor.
Sosyal medya platformları, suç işleyecek olanın suç işleyeceğini düşünmek dahi istemiyor, paranın derdinde.
İsmini vermeyeceğim ünlü bir alışveriş mağazasının instagramda ilanını gördüm.
Normalde 10 lira eden, şok indirim, kaçırılmayacak fırsat anonsuyla, alışveriş şirketinin logosu kullanılarak verilmişti.
Aradım firmayı, ilanı sordum.
'Bizimle alakası yok, bizim logomuzu kullanıp, dolandırıcılık yapıyorlar, hukukçularımız konuyla ilgili takip başlattı" dendi.
İnstagram'ı aramadım, daha doğrusu arayamadım!
Çünkü aranacak bir yerleri yok.
Zira bütün hepsi sanal ortama uyum sağlamış, sanal şirket konumundalar.
'Sahte olan, dolandırıcılık içeren bu ilan karşılığı kaç para aldınız, ilanın doğruluğunu hiç araştırdınız mı?' diye soramadım.
Sosyal medya platformu ilandan alacağı paranın derdinde, polis dolandırıcıları yakalama derdinde, mağdurlar mağduriyetini giderme derdinde.
İşin o kadar cılkı çıkmış ki, geçen bir ilana denk geldim, 'Bağlama yapılır, ayırma yapılır, büyüleme yapılır, bozma yapılır, gönderme yapılır, barıştırma yapılır ' diyerek üfürükçülük yapanlar bile girmiş.
Tüketici olarak kendimizi korumak için tek alternatifimiz var.
'Ucuz etin yahnisi olmaz' atasözünü aklımızdan çıkarmamak.
Vesselam.