İç Hastalıkları, Gastroenteroloji ve Hepatoloji Uzmanı Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, sindirim kanalının önemli organlarından midede oluşan yanma, ağrı, gaz gibi şikayetlerin büyük kısmının stres kaynaklı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Gümürdülü, stresli dönemlerde mide kanamalarının arttığına da dikkat çekti.
Prof. Dr. Gümürdülü, birçok hastalığın tetikçisi olan stresin, sindirim sisteminin dengesini bozarak, reflü, gastrit, peptik ülser, dispepsi, hatta mide kanserine kadar uzanan çeşitli hastalıklara neden olduğunu kaydetti.
Stresin özellikle mide kanamasına zemin hazırladığına işaret eden Prof. Dr. Gümürdülü, mide kanamasının çoğu zaman mide duvarının hasar görmesi ile ortaya çıktığını ve bir süre fark edilememesi halinde yoğun miktarda kan kaybına yol açabileceğini bildirdi.
Mide kanamasının belirtileri
Gümürdülü, mide kanamasının ani ve şiddetli kanama veya hafif ve süreklilik göstermeyen şekilde de görülebildiğini dile getirerek en fazla görülen 5 belirtiyi, baş dönmesi, göz kararması, ayakta duramama, halsizlik, bayılma ve şok olarak sıraladı.
Prof. Dr. Gümürdülü, hastada parlak kırmızı veya kahve telvesi şeklinde kusma, dışkının siyahlaşması ve yumuşaması, kramp şeklinde karın ağrısı (üst karında, göğüs kemiğinin hemen altında), halsizlik gibi yakınmaların da ortaya çıkabileceği uyarısında bulundu.
Alkol ve sigara da tetikliyor
Prof. Dr. Gümürdülü, “Aspirin, kortizon, kan sulandırıcı ve romatizmal ilaçlar ve ağrı kesici ilaçlar kullanılması. Düzensiz ve mide asidini artırıcı gıdalarla beslenilmesi. Alkol kullanımı ve sigara kullanımı, stresin varlığı, yanık veya ağır travmaların geçirilmesi, yoğun bakımda herhangi bir sebeple tedavi edilmesi ve yaşın ilerlemesi mide kanamasını tetikleyen faktörler arasında gösteriliyor. Başka bir sağlık sorunu nedeniyle aşırı kusma veya öğürme, yemek borusunda ve yemek borusunun mideye bağlandığı bölgede tahribata ve buna bağlı olarak kanamaya neden olabilir. Tüm bunlara ek olarak yemek borusu ve midede oluşan iyi huylu veya kötü huylu tümörler kanama nedenleri arasında gösteriliyor” diye konuştu.
Tedavide izlenecek yol
Mide kanaması tedavisinde izlenecek yolun kanamanın nedenine bağlı olarak değişiklik gösterdiğini kaydeden Prof. Dr. Gümürdülü, şunları söyledi;
“Mide ağrısının da eşlik ettiği mide kanamalarında hastaya ağrısını azaltması sebebi ile ağrı kesicilerin verilmesi veya yemek yedirilmesi, süt içirilmesi mideye daha çok tahribat vereceğinden dolayı kesinlikle yapılmaması gereken bir müdahaledir. Ancak, kullanılan ilaçlar nedeniyle yaşanan mide kanamasında, bu ilaçlar kesilerek, alternatif ilaç kullanımı önerilebilir. Kanama sebebi enfeksiyon ise antibiyotik tedavisi uygun seçenekler arasında yer alıyor. Bazı durumlarda sindirimi kolaylaştırmak için probiyotikler kullanılabileceği gibi alkol ve sigarayı bırakmak, düzenli ve sağlıklı bir beslenme programına geçiş yapmak tedavi için kritik önem taşıyor. Ayrıca mide kanaması kişinin hayati fonksiyonlarını oldukça kötüleştirecek bir duruma getirdiyse (halsizlik, baş dönmesi, bayılma gerçekleştiyse) kişi en kısa zamanda hastane ortamına getirilmelidir.”
Günlük yaşama dikkat edilmeli
Mide kanaması tedavisi sonrasında dikkat edilmesi gereken hususların altını çizen Prof Dr. Gümürdülü, “Mide kanamasına yol açan sebep ortadan kaldırılmadığı sürece (Helicobacter pylori varlığının devam etmesi, karaciğer sirozuna bağlı özofagus varislerinin yeterli tedavi edilmemesi gibi) mide kanaması tekrarlayabiliyor. Hastanın mide koruyucu ilaçlar almadan yoğun ağrı kesici kullanımına devam etmesi halinde hastalık tekrar ediyor. Mide kanaması geçiren kişilerin tedavinin ardından tekrarlama ihtimaline karşı günlük yaşamında mutlak suretle dikkat etmesi gerekiyor. Öncelikle düzenli ve mideye dokunmayan gıdalar tüketilmeli. Yoğun baharat içeren gıdalar, kafeinli ve gazlı içecekler ile yoğun ağrı kesici kullanımından kaçınılmalıdır” ifadelerini kullandı.