Gün ışığı azalır, güneş bulutların arkasına saklanır, doğada renkler teker teker söner, etrafımızdaki dünya sessizleşir, havalar soğumaya başlar kış mevsimiyle....Ve her şey içeri çekilir. İnsanlar evlerine, hayvanlar yuvalarına, tohumlar toprağın altına, doğa yeniden uyanmak için uykuya dalar...
İnsan fıtratı gereği güneşi, aydınlığı sever...Nefse çekici gelen kolaylık, mutluluk, keyif verici şeylerdir. Kış ayı yaza göre daha zorlayıcıdır. Zorlayıcıdır ama insan daha çok kendiyle kaldığında, kendini daha iyi tanır, tefekkür eder, daha iyi anlar, kendisiyle ilgilenir...Aslında yeniden doğuşa hazırlık, büyümeye doğru bir adım, hareket etmeden önce verdiği bir mola dinlenme halidir kış ayları!
Kış ayının anahtar kelimeleri, sitabilize etmek, sakinleşmek, gücü toplamak, olgunlaşmak, derinleşmek, gerçeklik ve bilgeliktir. Aslında doğanın kendisi başlı başına bilgeliği en yalın haliyle bizlere sunar...Sadece kalpten onu okuyabilmek ve hayatına entegre edebilmek mühim olan
Ve kış ayının elementi ‘’SU’’ dur. Ki mevsim itibari ile de doğa yağan yağmurlarla karlarla suyu depolar, bahar ve yaz ayı için gücü toplar bünyesinde...Astroloji biliminde de Su elementi ‘’Hissediyorum öyleyse varım’’ şeklinde tanımlar. Bu elementin duygusu da ‘’korku’’. Korkuyu gerçek ya da beklenen bir tehlike karşısında vücudumuzda fiziksel değişimlerle kendini hissettiren ruh durumu olarak tanımlayabiliriz. Korku, yaşamın engellerine karşı bizi tetikte tutan bir duygudur. Su bilgeliktir, atalarımızın da dediği gibi su akar yolunu bulur... Su elementinin hayatımıza verdiği en önemli öğretiler; yolumuzu değiştirmemiz gerekirse yolumuzu değiştirir, esnek davranarak yaşam içinde akacağımız yeni yolları bulur ve her duruma uyum sağlamaya çalışmaktır.
Su elementinin fiziksel bedende karşılığı, damarlarımız boyunca akan su, böbrek, boşaltım sistemi, kemikler, kulaklar ve duyma duyumuzdur. Su; anne karnında ilk yuvamızdır, bizi korur ve besler. Su aynı zamanda yeni yaşamın üretildiği alan olan sakral çakra ile de temsil edilir.
Su elementi bedenimizde akmaya devam ettikçe bütünsel sağlık vücut bulur. Kış aylarında su elementini dengede tutmanın püf noktaları nelerdir?
Duygularını fark etmek
Duygularını bastırmak, seni korkuyu kaygıya, uyuşukluğa zevk alamamaya ve öfkeye sürükler...Böbrek sorunlarının altında yatan temel duygu bastırılan korku, düş kırıklığı, öfke ve endişelerdir. Her duygunu fark ederek, duyarak, anlayarak yol almak, ilk etapta zor olsa da bırakmanın ilk adımıdır.
Daha fazla su içmek
Havaların soğuması ile birlikte daha az su içiyor olsak da kışın üzerimizde verdiği ataleti atmanın ilk maddesel yolu su içmektir. Benim için suyun değeri, enerjiyi içinde taşıyabilmesidir. Bu enerji hem fiziksel bedenimizi, enerjitik bedenimizi hem de ruhumuzu dengeler.
Beslenmeye dikkat
Su elementinin doğası soğuk, ıslak ve ağır olduğundan karşıtlık ilkesi gereği sıcak, kuru ve hafif besinlerle dengelenir. Ağır, yağlı, süt ürünleri, ekmek ve tuz gibi su tutan besinlerden uzak durmak gerekir Böbreklerinizin yorulduğunu hissettiğinizde zencefili demleyerek çay olarak içebilirsiniz. Soğuk içeceklere havalar ısınana değin ara vermeliyiz. Su elementi metal elementinden beslendiği için yemeklerimizde baharatlar kullanmak artı fayda sağlar.
Yogayı denemek için bir sebep olabilir...
Su elementini çalıştırmak için Viyasa Yoga uygun bir yoga türüdür. Aynı zamanda sakral çakrayı da temsil ettiği için pelvik ve kalça kaslarını açaçak yoga duruşları da yapılabilir.
Yaratıcılığına şans ver
Müzik ve sanatla uğraşmak, resim yapmak, hayal gücünü kullanabileceğin hobilere, el işlerine yönelmek su elementini dengeler.
Sauna ve hamamlar
Bence kültürümüzün en değerlilerinden biri hamamlar...Su elementini dengelemenin en muazzam yollarından biridir. Ne varsa eskilerde var
Şifanın gücü için kendine bir adım at... Işıltınızla var olun...Sevgilerimle
Senem Köse Bektaş
Holistik Beslenme Danışmanı / Gıda Mühendisi/Yoga öğretmeni ve terapisti