AK Parti İzmir Milletvekili Kerem Ali Sürekli, Türkiye’de belirli bir kesimin, büyük bir değişim olduğu zaman buna karşı bir duruş sergilediğini belirterek “Boğaz Köprüsü yapılıyor, "Hayır." "Satalım köprüyü.", "Hayır. "Cumhurbaşkanı’nı halk seçsin, halkın seçtiği Cumhurbaşkanı olsun." "Hayır." "Hükûmet sistemini değiştirelim." "Hayır." Büyük değişimlere "hayır" diyerek bu değişimleri bugüne kadar önleme imkânımız oldu mu? Olmadı. Bundan sonra da olmayacaktır. Büyük değişimlere hayır diyenler hep kaybetmiştir”diye konuştu.
Sürekli hafta sonu yoğun bir mesai harcayarak, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini anlattı. Bornova’da Boşnak Akil İş Adamları Derneği’ni ziyaret etti, Bornova Pınarbaşı Mahallemizde faaliyet gösteren toplantı ve Düğün Salonu İşletmecileri’ni ziyaret etti ve sorunlarını dinledi. Bornova’da esnaf ziyareti yaptı, Bayraklı ve Menemen İlçe Danışma Meclisi’ne katıldı ve AK Parti Çiğli Gençlik Kolları Üyesi gençleriyle bir araya geldi.
“Cumhurbaşkanlığı sistemi bir rejim değişikliği olarak takdim edilemez; çünkü yapılan şey bir hükûmet sistemi değişikliğidir, rejim değişikliği değildir”diyen Sürekli şu açıklamalarda bulundu:
“Cumhurbaşkanlığı sistemi tek adamlık getiriyor diye eleştirilerde bulunuluyor. Buna katılmak mümkün değildir. Cumhurbaşkanı’nın bugün tek başına yaptığı işlemlerin tamamı yargı denetimine kapalıdır. Şu anda, Cumhurbaşkanı’nın tek başına yaptığı işlemlere yargı yolu açılıyor. Cumhurbaşkanı’nın resmen imzaladığı emirler ve kararlar aleyhine yargı yoluna gidilememektedir. Bunların tamamına yargı yolu açılmaktadır. Cumhurbaşkanı’nın bugün siyasi sorumluluğu yoktur, sadece vatana ihanetten dolayı belli çoğunlukla suçlandırılabilme imkânı vardır. Sorumsuz bir Cumhurbaşkanlığı makamı söz konusudur bizim Anayasa'mıza göre. Ne getiriliyor? Cumhurbaşkanı’na siyasi sorumluluk getiriliyor. Cezai sorumluluğu ne yapılıyor? Vatana ihanet dışında bir sorumluluğu yok; ama bu düzenlemeyle, işlediği iddia edilen bütün suçlarla ilgili Cumhurbaşkanı’nın cezai sorumluluğu getiriliyor. Bütün bunlar , hukuk devletini güçlendirir, zayıflatmaz. Yargıda çift başlılık var bugün Türkiye'de. Bir yandan sivillerin yargılandığı mahkemeler var, öte yandan askerlerin yargılandığı mahkemeler var. Siviller için ayrı usul, ayrı mahkemeler, ayrı kanunlar; askerler için ayrı usul, ayrı mahkemeler, ayrı kanunlar var. Yargı birliğini biz tesis ediyoruz bu teklifle. Hukuk devletinin gereğini yapıyoruz. Yani Hukuk devletini güçlendiriyoruz”