Kadınların İş Hayatı, Siyaset ve Bürokrasi başta olmak üzere hayatın her alanında çok daha etkin rol almaları gerektiğini ifade eden Sürekli, şunları kaydetti:
“Tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum. Kadınlarımızın her geçen gün, hayatın her alanında daha aktif olarak rol aldıklarını görmek bizi gerçekten çok mutlu ediyor. Bizim amacımız ise bu süreci daha çok hızlandırmaktır. AK Parti İktidarı döneminde konuyla ilgili çok önemli adımlar atılmış olup, olumlu sonuçları da alınmaktadır. Kadınlar nasıl ailemizdeki en önemli değer ise hayatın her alanında da aynı noktaya gelecektir, biz buna inanıyoruz ve bu uğurda çalışıyoruz.”
“KADINLARIMIZ KARAR MEKANİZMALARINDA DAHA AKTİF OLMALI”
Sürekli, AK Parti’nin, kadınların iş hayatında daha etkin rol alması için attığı adımlardan bahsederken, bu yöndeki çalışmaların artarak devam edeceğini söyledi ve konuşmasına şu şekilde devam etti:
“AK Parti İktidarı, attığı tüm adımlarda kadınlarımızın mağduriyetlerini gidermeye özel önem gösterdi. Anayasa değişikliklerinden yasal düzenlemelere kadar her konuda kadınlarımızın durumuna, onların sorunlarının çözümlerine yoğunlaştı. 2004 yılında yapılan değişiklikle, Anayasamızın 10’uncu maddesine, “Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür” hükmünü ekledi. Böylelikle Fırsat eşitliğini sağlamak, Devletin Anayasal görevi olarak tanımlanmış oldu. Kadına sağlanan her destek, aile ve toplumu çok daha güçlü kılacaktır. Bunun yanında, Kadının annelik rolünü yok sayan zihniyet, insanlığın geleceğini de yok saymıştır. O nedenle kadının çalışma hayatıyla, aile hayatını uyumlu hale getirmek için birçok yasal düzenleme hayata geçirildi. Hamilelik, doğum ve süt izinleri, esnek çalışma imkânı ve iş yerlerinde kreş zorunluluğu getirildi. Kadın istihdamı ve kadın girişimciliği desteklendi. Kadınlarımızın İş hayatına İlişkin yapılan bu düzenlemeler ve gelişmelerin yanında, Siyasette ve Karar Alma Mekanizmalarında temsil oranı da her geçen gün artmaktadır. Ayrıca Sosyal Hayatın her alanına Kadınlarımızın eli daha çok dokunmaktadır. Bunlar çok güzel adımlar olmakla birlikte hedeflenen noktada değiliz. İktidarımız her zaman, daha iyisine ulaşmak gayesiyle hareket ettiği için, konuyla ilgili sürekli yeni projeler tasarlamakta ve hayata geçirilmektedir.
“KADINA ŞİDDET BİR İNSANLIK SUÇUDUR”
Bir insanlık suçu olan Kadına şiddetin, bir ırka, bir dünya görüşüne, ekonomik şartlara veya dini inanca yansıtılmasının çok büyük bir yanlış olduğunu, büyük bir acizlik göstergesi olan şiddetin en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini belirten Sürekli: “Tabii bir de kadına şiddet konusu var ki bizi derinden yaralıyor. Kadına şiddet suçuna ilişkin Ceza kanununda birçok değişiklik yapılmış, verilen cezalar arttırılmış olmakla beraber şiddetin tam olarak önlenemediğini görmekteyiz. Kadına yönelik şiddet başta olmak üzere şiddetin her türlüsünün tam anlamıyla gündemimizden çıkması için topyekûn bir toplumsal mücadeleye, zihinsel dönüşüme ihtiyacımız vardır. Bu amaçla hayata geçirilen eylem planları kapsamında, Kurumlar ve STK’lar ile birçok proje ve eğitim programı yürütülmekte, şiddetin önlenmesi ve şiddete uğrayan kadınlarımızın korunmasına yönelik uygulamalar artarak devam etmektedir. Şiddeti gündemimizden çıkarmaya kesin kararlıyız. Bunun için toplumumuza da çok büyük görevler düşmektedir.
Aileden başlayarak bireyin gelişiminin her safhasında, kadın ve erkeğin Yüce Allah’ın yarattığı en değerli varlıklar olduğunu, yapısal ve duygusal farklılıklarının sadece birbirini tamamlayan zenginlikler olduğunu idrak etmemizin sağlanması gerekmektedir.
Kadın yoksa toplumun yarısı yoktur. Güçlü ve Aydınlık yarınlarımızı, Lider Ülke Türkiye’mizi, Kadını ve Erkeği ile hep beraber, el ele, omuz omuza inşa edeceğiz.