Medya Ege (ÖZEL HABER) - Dört kardeşin, filmlere taş çıkartan hikayesi, Trabzon’da başlamış. Babaları, RIZA AKDUMAN, Boztepe nüfusuna kayıtlı 1957 doğumlu ve eski bir sendikacı olan Hüseyin Akduman’ın oğlu. 12 Eylül darbesinden kısa süre önce, Suriye’ye kaçmış ve burada Suriye vatandaşı olan Fatma ile evlenmiş ve bu evlilikten de adı geçen dört kardeş dünyaya gelmiş.
Türkiye’de başlayan ve Suriye’de devam eden hikaye, daha sonrasında İsviçre’ye uzanıyor. Babaları Rıza Akduman, İsviçre kurumları nezdinde, kendisinin Türk vatandaşı olduğunu ve çocuklarının da kendi çocukları olduğunu ispat ediyor. Sonrasında, Türkiye’nin İsviçre Büyükelçiliği üzerinden, elindeki resmi evraklarla, çocuklarının vatandaşlık alabilmesi için Türkiye Cumhuriyeti Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğüne başvuruda bulunuyor. Ancak, başvurusu kabul edilmiyor. Akduman, geri dönüp baktığında reddedilmesini, devlet içindeki paralel yapılanmaya bağlıyor. Zira, babasının eski sendikacı olması nedeniyle, bu yapının kendisine engel çıkardığını düşünüyor.
Suriye vatandaşı olan anneleri Fatma ise evlilik nedeniyle Türk vatandaşlığı kazanıyor. Çocuklarsa, bir türlü Türk vatandaşı olamıyor.
Babaları, Rıza Akduman, adeta kendisini bu işe adamış durumda. “İsviçre hükümeti, onları Türk olarak kabul ederken, Türkiye Cumhuriyeti onları vatandaşlığa kabul etmiyor.” Diye isyan ediyor. Rıza Akduman, çocuklarının Türk vatandaşı olarak kabul ettiremeyince, son çare olarak çareyi Mahkemeye başvurmuş. 2013 yılından bu yana süren Mahkemenin sonuçlanmasını, sabırsızlıkla bekleyen Akduman, “Ankara’daki İdare mahkemesi 2’ye karşı 1 oyla, davayı reddetti. Danıştay ise dosyayı inceliyor. İnşallah, adalet yerini bulacak” diye de umutlu bekleyişini sürdürüyor.
Muğla’daki yazlık evinde, emekliliğini yaşayan Rıza Akduman’ın, tek arzusu, öz be öz Türk olan çocuklarını resmen de Türk Vatandaşı olarak görmek. Son seçimlerde oy kullanan ve Türkçe dahi bilmeyen Suriye’lileri gördükten sonra, kendisine ve ailesine çıkarılan zorlukları anlamakta daha da zorlanıyor. “Onlar benim çocuklarım. Ben Türk vatandaşıyım. Onların da Türk vatandaşı olmaları en doğal hakları. Onları Türk olarak görmeden ölürsem gözüm arkada kalacak.” Diyen Akduman, Danıştay’daki dosya sonucunu sabırsızlıkla bekliyor.
Şükriye, Turgut, Muhammed ve Hüseyin Akduman da bir an önce Türk vatandaşlığını kazanmayı bekliyorlar. Ama ,kendilerinden daha çok babaları için. Bakalım Yüksek Mahkeme nasıl bir karar verecek.