Astana görüşmelerinde ilan edilen dört çatışmasızlık bölgesinden geriye sadece İdlib kaldı. Gözler muhaliflerin son kalesi İdlib’te. Suriye ordusu bir süredir bölgeye askeri yığınak yaparken, Esad rejiminin muhaliflerin kontrolündeki İdlib’e operasyona hazırlandığı iddiaları artıyor. İdlib konusunda oldukça hassas bir pozisyon alan Ankara, yaklaşık 3 buçuk milyon nüfuslu ve Hatay’a sınırı bulunan kente yönelik muhtemel bir saldırıda sivillerin hedef alınmasından ve göçmen akınından ve endişe duyuyor. İdlib’e yönelik rejimin muhtemel bir saldırısından sivil yerleşim yerlerinin ve hedef alınmasında da kaygı duyan Ankara, Moskova’ya endişe ve uyarılarını iletiyor.
2011 yılında patlak veren Suriye iç savaşından önce nüfusu 1 buçuk milyon olan İdlib’in nüfusu şu an 3 buçuk milyonu buldu. Üzerinde tartışılan en kritik konu, muhtemel bir operasyonda yaşanacak insani kriz. Suriye ordusunun İdlib’e yönelik muhtemel bir operasyonunda binlerce sivilin yerinden olacağından endişe edilirken, göçmen akımının ilk aşamada İdlib’in kuzeyinde tutma planları yapılıyor. Halep’e doğru da gitmesi beklenen göç hareketinin, Hatay’dan Türkiye’ye de girişi yapacağı da ihtimal dâhilinde. Güvenilir kaynaklardan edinilen bilgiye göre İdlib’ten Türkiye’ye gelebilecek muhtemel bir göçmen akımının Fırat Kalkanı Bölgesine yönlendirilmesi planlanıyor.
İdlib’e yönelik askeri bir harekâtın yeni bir insani krizi yol açacağının altını çizen diplomatik kaynaklar, İdlib’in Astana görüşmelerinde ilan edilen “çatışmasızlık bölgesi” statüsünün devam etmesi gerektiğine işaret ediyor. Kaynaklara göre İdlib’te Suriye muhalefeti ve milyonlarca sivilin yanı sıra El Nusra ve El Kaide bağlantılı radikal örgütler de bulunuyor. Bölgeye yapılacak muhtemel saldırının felakete yol açabileceğine dikkat çekiliyor. Astana görüşmeleri kapsamında Rusya, Türkiye ve İran’ın geçtiğimiz yıl üzerinde anlaştığı mutabakata göre Suriye’de gerilimin en yüksek olduğu dört bölgede ateşkes ilan edilirken, İdlib kenti de bu bölgeler içine dâhil edilmişti.