Özel araç sahiplerinin mobil uygulama aracılığıyla taksicilik yapmasına imkan sağlayan Uber adlı şirketin sürücüsüz araç teknolojisi, ABD yollarında trafik kuralları ihlaline yol açmaya devam ediyor. Uber'in sürücüsüz aracı dün ABD'nin San Francisco kentinde kameralara takıldı. Söz konusu sürücüsüz araç, içindeki Uber mühendisiyle orta şeritte yola devam ederken bir dört yol ağzında sola dönüş için sinyalini verdi. Sola dönüş esnasında sol şeridi kullanması gereken araç, bunun yerine orta şeritten sola dönüş yaptı.
Sürücüsüz araç, geçen hafta da San Francisco'da kırmızı ışıkta geçmişti. Söz konusu ihlalin ardından Kaliforniya eyaleti Motorlu Araçlar Dairesi (DMV), Uber'in sürücüsüz araçlarının halka açık trafik alanlarından kaldırılmasını talep etmiş ve şirketin "sürücüsüz araç testi izni" alması gerektiğini bildirmiş ancak Uber, karara uymayacağını açıklamıştı.
Bunun üzerine, dün akşam, Kaliforniya eyaleti DMV, Uber'in eyalet genelinde sürücüsüz araç teknolojisine sahip taşıtların ruhsatlarını iptal ettiğini duyurdu. DMV, şirketin toplam 16 aracının "sürücüsüz araç testi izni" alınması durumunda trafiğe çıkabileceğini belirtti.
Uber'den geçen pazartesi günü yapılan açıklamada, şirketin sürücüsüz araçlarının bisiklet şeritlerini algılaması konusunda sorun olduğu duyurulmuştu.
Uzmanlar, Uber'in sürücüsüz araç teknolojisinin tam olarak geliştirilmeden ve test edilmeden trafiğe açık alanlarda faaliyet göstermesinin oluşturabileceği güvenlik risklerine dikkati çekiyor.
Ağustos ayında sürücüsüz kamyon teknolojisi alanında araştırma yapan Otto adlı şirketi satın alan Uber, ABD'nin farklı kentlerinde test sürüşü yapacağını ilan etmişti. Şirket, eylül ayından bu yana ABD'nin Pittsburgh şehrinde sürücüsüz araç testleri yapıyordu.
Ayrıca, ağustos ayında İsveçli otomotiv devi Volvo ile sürücüsüz araç alanında 300 milyon dolar değerinde bir anlaşma yapan Uber, bu yıl bitmeden Volvo'nun XC90s model SUV aracından 100 adet almayı ve bunları sürücüsüz araçlarında kullanmayı planlıyor.
Uber'in sürücüsüz araçları, donatıldıkları üç boyutlu (3D) özellikli kameralar ve lazerlerle çevrelerindeki diğer otomobilleri ve nesneleri tespit ederken, GPS ve navigasyon sistemleri sayesinde müşterileri gidecekleri adrese taşımayı hedefliyor.