Süründürür müsün?

Ali EYCE

Yargıtay, boşanma davasında yeni bir sayfa açtı.

Süründürürüm Sayfası!

Boşanma öncesi çiftler arasında ve hatta çiftlerin yakınlarının girmesiyle aileler arasına dönüşen, çatışmalı, çekişmeli ve sonunda da boşanmalı davalar doğuyor.

İşte o boşanma davası başlamadan, son bir çatışma, son bir çekişme ve son bir saldırı gibi çiftler birbirlerine olabildiğince ağır sözler söyleyebiliyor.

Evlenirken en sevgi dolu halinin tam tersinden.

En kızgın ve öfkeli haliyle.

Adliye koridorlarında bile devam eden sözleri bile var. Duruşma salonunda çıkarken başlayan, adliyenin çıkış kapısına kadar devam eden ve adliyenin çıkışında bazen saldırıya dönüşenleri de oluyor.

Yargıtay, işte böyle bir çatışmalı, çekişmeli ve tartışmalı davada yerel mahkemenin verdiği kararın üstüne bir katman da ekleyerek Türk Hukuk sisteminde, Türk aile sisteminde yeni bir sayfa açtı.

‘Süründürürüm Sayfası!

Bizim toplumumuzda, maddi gücü elinde tutan ve dünyanın bütün maddi güçlerini de elinde tuttuğunu sanan taraf, çekişme ve çatışmalı dönemde ‘Seni süründürürüm, ailenin süründürürüm’ gibi sözleri ekmek, peynir gibi kullanır.

İçimde kalmasın diyerek ‘Seni süründürürüm’ der.

Gücümü görsün diyerek, ‘Seni süründürürüm’ der.

Savaşın galibi benim diyerek, ‘Seni süründürürüm’ der.

Yargıtay da diyor ki, ‘Seni süründürürüm’ dersen, kişilik haklarını zedelemiş olursun ve davada kusurlu kişi olarak da, boşanmayı gerçekleştirip, hem tazminat, hem nafaka ödemek zorunda kalırsın.

Yargıtay tarafından ‘Süründürürüm’ sözü kişilik haklarını zedeleyen bir kelime olarak kabul edildiğine göre, artık sürünür müsünüz, süründürür müsünüz karar sizin?

İşte Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun ‘Süründürürüm’ kararının geniş hali:

"Manevi zarar, insan ruhunda kişinin iradesi dışında meydana gelen acı,ızdırap ve elem olarak ifade edilmektedir. Manevi tazminat ise bozulan manevi dengenin yerine gelmesi için kanunun öngördüğü bir telafi şeklidir. Manevi tazminat bir yönüyle de insanlardaki kırgınlık ve kızgınlığı, hatta intikam duygusunu tatmin etmek aracıdır. Amacı, olaydan duyulan acı, ızdırap, elem ve kızgınlığı kısmen olsun dindirmek olayı unutturarak tekrar normal hayata dönüşü sağlamaktır. Hükmedilecek para zarara uğrayanda manevi huzur doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır ve bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin bir zararın giderilmesini de amaç edinmemiştir. Davacı tanık beyanlarına göre ve mahkemenin de kabul ettiği üzere erkeğin aile birliğini ekonomik açıdan sıkıntıya sokan harcamalar yaptığı anlaşılmaktadır. Bu suretle birlik görevlerini yerine getirmediği, ancak erkeğin bu kusurlu davranışının dışında boşanma davasının açılmasının gündeme gelmesiyle birlikte eşine ve eşinin ailesine yönelik olarak 'sizi süründüreceğim' şeklinde sözler sarf ettiği ortadadır. Bu haliyle boşanmaya neden olan olaylarda davalının ağır kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Davalı erkeğin bu şekildeki sözleri ile davacı kadının kişilik haklarının zedelendiği belirgindir. O hâlde, açıklanan nedenlerle Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen 2. Hukuk Dairesi bozma kararına uyulması gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olup direnme kararı bozulmalıdır. Kararın bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.